bir oyuncunun oyunculuğuyla değerlendirilmesi gerektiğine inanan biri olaraktan öncelikle şu değerlendirmemi yapayım. eskiden oyunculuğunu beğenirdim.
ama...
taa ki bir oyuncunun asla yapmaması gerekeni yapana kadar.
oyunculuğunda oscarı hakedecek performansı gerçek hayatında gösterip bir kadının hayatını mahvedene kadar.
birini sevmeyi gayet iyi anlayabilirim. ama o sevginin, aşkın her ne bokumsa onun gözünü kan bürümüşcesine kör etmesi onun çöküşünün başlangıcı olmuştur benim gözümde.
halen o adamla mı evlidir, nasıl kiminle yaşar bilmem bir adamı sevmiş idi bu ablamız. öyle sevmiş ki iyi oyuncumuz o karaktersiz adamla birlikte adamı karsından boşamak için plan yapmışlar. zavallı kadının -ki o da bir oyuncuydu ve ortadan kayboldu bu olaydan sonra- haberi yokken bir başkasını mahkemeye sokup boşuyor ve bu hatunla evleniyor adam olmayan adam. karısı birilerinden öğreniyor gerçeği ve sinir krizleri yüzünden akıl hastanesine yatırılıyor. sonrasını bilmiyorum ama umarım toparlanmıştır.
kötü biri bile olsa o kadın bunu haketmezdi, yoluyla yordamıyla ayrılmaları herkes için daha hayırlı olurdu diyorum.
bu haberden sonra bu hatunu sildim kafamdan. şimdi dilerse oscar alsın zerre kıymeti yok. o plancı, içten pazarlıklı ve acımasız suratı herşeyi bitiriyor.