dini kullanarak türkiyenin bir yarisini ötekilestirmeyi basarmis, su günlerde soyadinin hakkini sonuna kadar veren efendidir. evet cogu kisinin efendisi durumundadir.
isleri bu aralar cok tikirinda. Onceden sessiz ve derinden gidiyordu. simdi ona da gerek duymuyor. ama arada bir kendini hatirlatmaktan da geri kalmiyor. basbakan cikip cagri yapiyor. ne olur geri dön, geri döööeööön *. hoca efendi de bir bakiyoruz bir video ile dön cagrisini reddediyor. Yani recep yapma. elini etegini öptügün adamin niyetini bilmiyormus gibi dön cagrisi yapiyorsun. sen de biliyorsun ki sende bu cagriyi tek basina yapabilecek kudret yok. danisikli dögüsün daniskasini yapiyorsunuz. video ve icerigine hic girmiyorum. arka planda aglayanlara takildim biraz. nasil bir topluluk hayati yasiyorsunuz orada anlamis degilim.
aslinda hoca efendinin kendini hatirlatmasina da gerek yoktu. daha gecen hafta pazar aksami bircok kisinin aklina düstü. ha tabi herkes de farkli farkli duygular tezahür etmis olabilir. sahsen ben, cemaat eliyle bir insanin nasil iftira atilarak suclu duruma düsürüldügünü, o sahnenin sadece bir film sahnesi olmadigini bildigim icin, benim icimde hoca efendi ile ilgili cok derin hissiyatlar olustu. acaba bu arka planda aglayan kitle ve ellerine firsat gecse arka planda hickira hickira aglayacak olan türkiye deki kitle bu sahneleri izlediginde aklindan neler gecti? saniyorum ki bu kitle dahi olaylarin bu eksende gelistigini cok iyi biliyor. ama buna ragmen bu insanlari destekleme ikiyüzlülügünü göstermeye devam ediyorlar. evet ben de sizin edebiyatinizi kullanarak soruyorum: davaniz ugruna yediginiz kul haklarinin hesabini nasil vereceginizi hic düsündünüz mü? evet cok edebi bi soru oldu, eminim bu soruyu okurken bile güldünüz. ne kulu, na hakki...