Aydın olmanın üniversite okumak , profesör olup akademik alanda koltuk altı kabartmak olmadığını anımsatan insanlardır. Aydın olmanın en önemli koşullarından birisi metadodik eleştiri yapabilmek ve olayları değerlendirirken onları bütün sosyo-kültürel boyutlarıyla ele almayı başarabilmektir . Aydın olmak belirli bir bilgi birikimi gerektirir , ancak bu ezber bilgileri sentez üretmeden dogmatik bir şekilde açıklama ya da sosyolojik saptama yapmak için kullanırsanız belki çok meşhur birisi olabilirsiniz .Gelelim aydınlardan rahatsız olanların meselesine : Aydınlar taraf tutar mı sorunsalı başlığın açılmasına sebep olan bir sorgulama gibi algılanıyor tarafımdan . Aydınlar taraf tutmak zorundadırlar . Bulundukları sosyo - kültürel yapının değerlerini sahiplenirken elbette ait oldukları devletin anayasasına ve rejimine , kutsal kabul edilen değerlerine saygı göstermelidir . Aydın insanların kullandıkları bilimsel dil dünyanın her tarafında aynıdır , anlaşılır ve sade olmak zorundadırlar . Ancak kavramların içi boşaltıldığında ne yazık ki aydınların misyonları da kullandıkları evrensel dili de sosyo-kültürel , siyasal ve ekonomik anlamda rejim dışı uygulamalara basamak oluşturmak için dezenformasyon ve demagoji yöntemlerini kullanan at gözlüğü takmış dinci yobazlar tarafından sürekli bir değişime ve sistemli bir dönüşüme maruz kaldığı için bozulmakta ve işlevsiz kıllınmaya çalışılmaktadır . Demokrasiden yana olmayan , rejimine sahip çıkmayan aydınlar ne işe yarayabilir ki ? Nazi Almanyasın aydınları ve filozofları ; iran'ın aydınları ve devrimci insanları nasıl yok edilmiştir ? Bu soruların yanıtları tokat gibi yüzümüze çarpar düşünmeyi becerebilen insanlarsak eğer . Gerisi ise fazlasıyla art niyettir , cahilliktir.