yusuf güdük: nooldu bizim iş aslanım?
recep: hangi iş?
y: cansu'ya açmadın mı benim meseleyi?
r: yav yusuf... yav dur.. ya öyle birdenbire...
y: birdenbiresi yok aslanım. ben bu kızı alacam nokta bitti. sen dimedinse ben kendim dirim
r: yusuf canım kardeşim bak bu iş o kadar kolay değil. yani cansugil şehir kızı. örfü adeti bizden farklıdır. bizim taşranın kızları gibi belleme. ya açıkçası o seni beğenmez
y: neden beğenmesin aslanım? genç adamım. işim var, gücüm var. ben onu gıralıçalar gibi yaşatırım gıralıçalar gibi
r: sen onun beklediklerini veremezsin yusuf.
y: hemi de alasını vermeyen.. köyde bizim evin yanına iki göz oda yaparım ona, kendi elimle. gıralıça gibi kurulsun otursun aslanım, öyle mi?
r: ya iyi tamam da..
y: çarşıya pazara da yollamam. yorulmasın. ekerim bizim arka bahçeye domatesini biberini, çapalayıp toplasın. bak bak baaak.. saltanata bak, öyle mi?
r: ya yusuf..
y: ben yemek neyin de ayırmam. ister bazlama yapsın ister gözleme yapsın. vay babam niye bunu pişirmedin, diye sormam ben. bi kadın daha ne isteyebilir ki aslanım, öyle mi?