üniversitenin zaman kaybı olduğu gerçeği

entry21 galeri
    17.
  1. üniversiteden üniversiteye değişen gerçektir. hiç isim verme zahmetine falan girmeyeceğim, o zaman b.ku çıkıyor çünkü. ösymnin verdiği taban puanlar sıralamasına göre de bulamazsınız bu kıytırık üniversiteleri. ama şöyle bir standart gösterebilirim size. eğer üniversitedeki hocaların önemli bir kısmı, cevap veremezsem rezil olurum düşüncesiyle öğrencilerine doğru dürüst soru sorma imkanı tanımıyorsa veya sınıftaki öğrenci sayısının aşırı fazla olmasından dolayı soru sorma imkanı oluşturulamıyorsa o üniversite baştan kaybetmiş demektir. onun haricinde, deney ve uygulamalarla öğrenilmesi gereken bir ders için gerekli laboratuvar koşulları sağlanamıyorsa o üniversiteyi ya da üniversitenin o bölümünü de sallayınız. özel üniversiteler için, okul yönetimi öğrencilerine para s.çan inekler gözüyle bakıyorsa o okulu da geçiniz. (sırf bu maddeyle pek çok özel üniversiteyi elemiş bulunuyoruz)
    şimdi gelelim şu teorik bilgi, pratik bilgi meselesine. üniversite, bir tamirhane ya da imalathane değildir.* elbette üniversitede teorik bilgiler öğretilir. sonuçta siz orada bilim üreteceksiniz. ve şunu da belirtmek gerekir, gerekli teorik bilgileri almadan bazı işlerde istihdam edilmeniz mümkün olmayabilir. mesela bazı büyük şirketler ar-gelerine ya da belirli departmanlarına alacakları elemanların üniversite durumlarına çok dikkat eder. mesela bazı şirketler eleman alırken ortalama şartı koyuyorlar, hatta bazıları şu şu şu derslerin 4 üzerinden 3.5 veya üzeri olacak gibi maddeler koyabiliyor, bizzat şahidim. yani demem o ki, akademik anlamda öğrendiğiniz şeyler sizin kendi alanınızda çok iyi yerlere gelebilmeniz için çoğu zaman önşart. şimdi bana, "falancamın oğlu var, 2.00 ortalamayla filan şirkette şu kadar maaşa çalışıyor" larla gelmeyin. biz de görüyoruz onları, hatta bir sene daha dişimi sıksaydım onlardan birisi de ben olabilirdim. ama hayatta tek mesele iyi maaşla kaymak bir iş bulmak olmamalı. piyasanın taleplerine cevap verebilecek kadar kendinizi geliştiremezseniz ve iyi bir torpiliniz de yoksa, özel sektörde kendinizi bir anda kapı önünde bulabilirsiniz.
    öte yandan iyi bir üniversite size iyi bir işte, uygun bir pozisyonda işe başlamak ve o işi alnınızın akıyla başarmak için de gerekli olan şeyleri kazandırır ve size sağlam bir referans olur. burada illa isim vermek gerekirse bilkent veya boğaziçili bir öğrenciyle, sütçü imam ya da onun gibi bir üniversite öğrencisini ele alın. siz hangisinin abdde, avrupada en iyi üniversitelerde yüksek lisansa kabul edilmesini beklersiniz? sizce hangisin daha uygun pozisyonlarda, daha büyük şirketlerde işe alınma olasılığı fazladır. üniversite deyip geçmeyin. elbette iyi bir iş bulmak için, iyi para kazanmak için üniversite şart değil. evet haklısınız, türkiyede ipini koparan üniversiteye giriyor, iyi kötü mezun da oluyor. o yüzden diplomanın pek bir esprisi de kalmadı. ama buradan yola çıkarak "zaten üniversitede öğrendiklerini iş hayatında unutacaksın kardeşim, boş ver sen" demek yanlış olur. hele hele vizyonunuzu geliştirip, geleceğinizi belirleyeceğiniz dönem olan üniversite dönemini zaman kaybı olarak nitelemek çok yanlış olur.
    0 ...