yaşanan eziklik, bir "ulusal hareket"in siyasi organı olan bdp'yi hariç tutarsak, sözkonusu partilerle birlikte tüm türkiye işçi sınıfı'Nın patronlar ve işbirlikçiliğini yaptıkları emperyalizm karşısındaki ezikliğidir.
ve bu örgütler rosava'nın alıştığımız yalan ve kışkırtma dolu ifadelerindeki gibi halktan bekledikleri desteği alamadıklarında hakaret falan etmezler, ülkelerini de suçlamazlar. ama evet, bahsedilen eğer sermayenin iktidarları ve onların ellerindeki devlet aygıtı ise, kavga onunladır, onunla mücadele edilir elbette. ta ki ele geçirilene kadar!
bu örgütler, halkı kendilerini koyun yerine koyanlara karşı yumruklarını masaya vurmaya çağırırlar. oydan ziyade örgütlenmenin önemine inanırlar. yüzde 51'Lik desteğin değil, işçi sınıfının üretimden gelen gücünün nihai sözü söyleyeceğini bilirler.
ayrıca komünist partisi ya da solu güçlü olmayan bir ülkede insan yaşamının, emeğin, bilimin ve sanatın nasıl gerilediğini en canlı örneğiyle ülkemizde yaşıyoruz.
dalga konusu olacak bir eziklik varsa bu hiç birşey için haklarını aramaya mecali olmayanların ezikliğidir.
