Saipsiz, zengin bir ailenin çocuğu. Aristokrat bir babanın ve doktor bir annenin oğlu. Çok ciddi ve disiplinli olan babasının isteğiyle küçük yaşta yatılı okula verilen saipsiz hayatı boyunca anne ve baba sevgisi görmemenin eksikliğini yüreğinde hissetti. okul tatile girdiğinde herkesi anne ve babaları almaya gelirken saipsiz okulda kalır veya kendi imkanlarıyla evine gitmek zorunda kalırdı. Hatta bir gün okula dönmek istememiş, annesi onu zorla trene bindirmiş ve birlikte okula gitmişlerdi. Saipsiz dayanamayıp 'neden beni hiç sevmedin anne neden, ben sizden hiçbir şey istemedim, sadece beni sevmeni istedim' diye anneainin dizlerine kapanıp hüngür hüngür ağlamıştı da anneai ona 'kendini acındırmaya çalışma' diyebilmişti. Saipsiz okulunu bitirdi, bir çiftlikte işe başladı. Çiftliğin sahibi yaşlı ve huysuz bir adamdı. her zaman geçmişten bahseder, bağıra bağıra anılarını anlatır, esip gürledikten sonra içkiden sızıp uyuyakalırdı. Adamın adı kuklaydı...