Osmanli'dan (ve dahi araplasmis islamiyetten) beri kulturun icine yerlesmis olan 'Biat gelenegi'nin bir baska tezahur sekli. Efendim, Muslumanlik oncesi turklerde de var olan bu biat kulturu, tum yetkiyi Gok Tengri'den alan yoneticiler ve dolayisiyla kendini "kut"lu, "kut"lamak gibi ozturkce sozcuklerle de gostererek gunumuze kadar olagelmistir. o kadar yerlesmistir ki icimize, her sehir meydaninda, okul onlerindeki ataturk bustleri ve fotograflari; neredeyse her sehir ve nahiyedeki dini lider ve seyhlere sunulan adak ve sadakalar (toplanan paralar) ve siyasi liderlere gosterilen hastalikli sevgi ve biat eylemleri... suphesiz ki bu toplumun parcasi olagelmistir. kendini sorgulayamayan birey, cevresini ve dis dunyayi da sorgulayamaz. hayvan ciftligindeki koyunlar gibi her an ciftcinin- yani efendinin- sozlerini yinelemek zorunda hisseder.. varligi o "ustun" sahsiyetin varligina ve dahi onayina baglidir. bu nedenle adeta biat etmek icin dunyaya geldiklerini sanirlar. falanca kisiyi ve bu hastalik derecesindeki biat eylemlerini irdelemek yerine, bu hastalikli zihniyete bakmak gerekir diye dusunmekteyim. biat ehli olan toplumlar asla kendileri var olamazlar. tenkid ve oz elestiri asla gelisemez. geri kalmisligin emmaresidir adeta..