hiç bir ideoloji yoktur ki üreticisi insanı unutmuş olmasın anlamına gelecek söylem. hepsi gelip geçiçidir. dünya savaşlarından sonra insanlar önce existentializme sarıldılar. ardından gelen marxsizm daha cazip geldi bu sefer ona kapılandılar. fakat onu da hemen unutuverdiler. structuralizmle yapılandılar. çok geçmedi bu da sıktı postmodern ve dekonstrüktif akımlara fransa entelijensiyasına köle oldular. derken ne değişti lan. hala savaş var, hala yoksulluk var. hala nükleer santraller kuruluyor. hala uganda'da 3000 hapishane mahkumu betonların üzerine dökülen yemekleri köpekler gibi yemeye mecbur bırakılıyor. mısır hemen yanı başındaki filistine kapılarını kapatmış. ahmedinejad chavezle görüşmeye gidiyor. abd azgınlıkta sınır tanımayarak petrol için kuzey kutup dairesini deliyor ki kendisine ekolojik dengenin uyarıları yapılmasına rağmen. eee nerde kaldı ideolojiler?
yalan olm yalan lan ideoloji diye şeylere inanmayın. hepsi insanı unutur, insan yoz ve yobaz bir varlıktır. geçin ideoloji üzerinden tartışma yapmayı. yemeyin birbirinizi. kendinizi geliştirin. bakın siz değil 68li abileriniz babalarınız bile büyük bir zulümle 80lerde sindirildi. ve buna demokrasi dediler. türkiyenin ilk iki anayasası yapıldığında halkın bundan haberi bile yoktu anlıyor musun? arjantin faşist iktidar dahilinde halkına zulmederken metruk adalar için bağımsızlık teraneleri öttürerek diplomasi mücadeleleri veriyordu. neyse siz uzun yazı okumazsınız. keeeestik.