demokrasi(!) ve insan hakları(!)konularında ne kadar ileri seviyelere geldiğimizin göstergesidir.
artık öyle demokratik bir ülke olduk ki bir canavarın hayat şartlarını düzeltebilmenin derdiyle yanıp tutuşuyoruz. daha beş-on sene öncesine kadar aklımıza dahi getirmediğimiz şeyleri uygulama aşamasına geldik. narkozu bir anda vermeyen yavaş yavaş kanımıza enjekte eden hürmetli büyüklerimiz işlerini o kadar iyi yapıyorlar ki vatandaş ne olduğundan habersiz ince ince inanmaya başlıyor dün ölesiye karşı çıktığı şeylere.
"aman efendim siz kurtardınız sizin imzanız var assaydınız"
"aman efendim siz tek başınıza iktidarsınız siz asın"
birbirlerine bok atan tüm siyasiler uyuttuğunuz insanların yanında unuttuğunuz insanlarda var bu memlekette, ayık olun!
er ya da geç vazgeçin şerefsizlere şirin görünme çabanızdan. olmadı değiştirin ükenin adını da "türkiye" çok milliyetçi bir kelime değişin amk "güzel ülke" ve ya "yeşil ve mavi" falan bir şey yapın. apo'yu eve alın evi de boğazda bir yerde seçin nefes alsın garip o çok sevdiği(!) memleketinin en güzel manzarasıyla yaşasın. haftada üç dört gün de izin verin çarşıya pazarada çıksın, sıkılmasın evde hep manzara hep manzara nereye kadar dimi..
şehit mezarlarındaki bayraklar da kaldırılsın, zira onlarda ırkçılık göstergesi. askerle savaşırken ölen gerillalar(!) da şehit sayılsın hatta, bide maaş bağlansın ailelerine. okullarda ki andımız dan rahatsızsınız ya hani atatürk heykellerni de kaldırın ne mutlu tük'üm diyene yazılarını sökün biji serok apo yazın. yazın amına koduklarım onu da yazın.
apo'ya ev hapsini tartışanında bu konuyu dillendirenin de yakalayıp asmayanın da elindeyken besleyenin de topunuzun allah belanısını versin.