1-Diyanet işlerine aktrılan bütçe (ki Milli Eğitim Bakanlığının bütçesinden fazladır), ülkemizin milli gelirine aktarılacak, sosyal refah seviyesi yükselecektir.
2-inşaat sektörünü canlandırdığı bahanesiyle mantar gibi türetilen camiler yerine, toplum yararı gözetilerek okullar, tiyatrolar, sanat merkezleri vs. inşa edilecektir.
3-Halkımızın ibadete ayırdığı zaman (sadece namaz için yılda 26 gün) iş gücü olarak üretime katılacaktır.
4-Bilim, sanat önündeki engeller kalkacaktır. Bugün üniversitelerimizde Evrim Teorisine şüpheyle bakan sözde hocaların, öğrencilerin olmasının tek sorumlusu dindir.
5-Kadına verilen değer artacak; töre, namus cinayetleri azalacaktır. islamiyet öncesi Türklerin kadına verdikleri değeri hatırlamamız yeterli.
6-Halkımız arasındaki binbir çeşit kutuplaşma (sünni, alevi, hristiyan, az müslüman-çok müslüman, dinsiz, türbanlı vs.) ortadan kalkacaktır.
7-Çevreye olan duyarlılığımız artacaktır. Hayvanlar ve bitkilerin bizim için yaratılmadığını idrak edecek, onlara hak ettikleri değeri vereceğiz.
8-Arapların batıya olan komplekslerinin bize olan yansımalarından sıyrılacağız, bu sefer gerçekten "yaratılanı severiz, yaratandan ötürü" diyerek müslüman olmayan toplumlara daha hoşgörülü bakacağız.
9-TV kanallarını meşgul eden çağ dışı tartışmaların (deccal, zülkarneyn, yecüc-mecüc vs.) yerini bilimsel tartışmalar alacaktır.
10-Hac turizmi tarihe karışacak. Araplara giden milyarlarca TL, içeride kalacaktır.
11-Daha 5-6 yaşlarındayken cehennem korkusu ile büyütülmeye başlanmış psikolojik sorunlu (bana göre hastalıklı) bireyler yerine ahlaklı bireyler yetiştirme çabasında olacağız.
12-Kadına ve sekse aç erkekler (tüm arap ülkelerinde olduğu gibi) yerine, daha sağlıklı erkek, dolayısıyla kadın bireylere kavuşacağız.