türk futbolunun önündeki en büyük engellerden biridir bana göre.küçük yaştan beri sporla ilgilenen yetenekli gençler bir şekilde antrenörler tarafından farkedilip büyük bir kulübe kazandırıldıktan sonra hemen bir göt kalkması yaşarlar.sanki real madrid'e,manchester united'a transfer oldu piç.akabinde çok iyi bir futbolcu olacağını düşünen genç arkadaşımız eğitim hayatını kısa sürede sonlandırmayı kafasına koyar.zaten bok gibi bir eğitim sistemimiz olduğundan futbolcu kardeşimiz lise mezunu bile olsa günümüz dünyası şartlarında oldukça cahil olarak 20'li yaşlarına gelir.malum, futbolculara ülke şartlarının oldukça üzerinde ödemeler yapıldığından futbolcu kişisi cebi biraz para görünce eğitim,kendini geliştirme vs. gibi niteliklere sahip olmadan da hayatını oldukça güzel idame ettireceğini düşünür,düşünmese bile bilinçaltında bu fikir çoktan dallanıp budaklanmıştır.zaten çok çalışmayı sevmeyen bir millet olduğumuzdan dolayı futbolcuların cahilliği yetmezmiş gibi bir de avrupa futbol standartlarının çok altında bir kalite oluşmaya başlar.ondan sonra biraz şanslı olan veya çok az çalışan futbolcular büyük takımlara yükselir.
çok fazla yazılacak şey var aslında bu konuda.bence en büyük sorunlardan bir tanesi de hocaların gençleri kendini geliştirmesine teşvik etmemesi.ben bu güne kadar 'kişisel eğitim futboldan önemlidir' diyen bir antrenör görmedim,duymadım.ayrıca ülke olarak kitap okumama sorunumuz var.hadi futbolcu olacağı anlaşılan genç liseden sonra kitap okumasın ama lise bitene kadar klasikleri bitirsin anasını satayım.bence kulüplerde bir tane eğitim antrenörü de olmalı.hatta hangi yabancı hocaydı bilmiyorum ama geldiğinde göreve başlar başlamaz futbolcularına ilk olarak yaptırdığı şey iniesta'nın yazdığı kitabı okutmak olmuştu.bu da ayrı bir konu zaten.bizimkiler kitap okumaz adamlar kitap yazıyor.
bazen bizim takım otobüsü videolarını izliyorum.abi o bekir'in,selçuk'un,topuz'un yaptığı şakalar vs. ilkokul düzeyinde bile değil yahu.sonra kamera biraz gezinmeye başlıyor alex'e bakıyorsun adam elinde kitap,etrafla ilişkisi yok.bir de galatasaray'ın şu forma muhabbeti vardı ya arda falan,diyeceğim arda'nın küfretmesi değil benim dikkatimi orada ayhan'ın konuşması çekti.ulan arda formayla ilgili o malum lafları söylüyor akabinde ayhan'dan gelen yoruma bak:ne diyo faşo nedir diyo.puşt gibi ibne gibi bir şey .... bu neyin kafası anasını satayım? ne alakası var onunla bunun? ne demeye çalışıyorsun ? sözlerim yanlış anlaşılmasın amacım gs'ye bok atmak değil.demek istediğim bu kadar cahil insanlar nasıl bu kadar para kazanıyor merak ediyorum.tabi sorun sadece futbolcularda değil.tümer metin'de kitap yazacak ama okuduğum yorumların çoğu; 'yaptığı yavşaklıkları mı yazacakmış ?' tarzında.ulan bir dur yazsın adam.neymiş ne değilmiş derdi anlarsın ama direk karalama,bok atma amacı var.
çok doluymuşum bu konuda mına koyim.kısaca eğitim sistemi değişmeden,aileler bilinçlenmeden,liverpool'a liverpul,manchester united'a mançester yunaytıd diyen,avrupa futbolu konusundaki tek yorum yapabildiği real madrid-barcelona maçları olan,juventus'un şampiyonluğunda en önemli futbolculardan olan chiellini'ye italya-ispanya maçında 3 numaralı futbolcu diyen antrenörler,yorumcular siktir olup gitmedikçe bu ülke futbolundan bir sik olmaz.olmasında zaten anasını s.kyim.biz onların mallıklarını 'çok komik adam amuha goyim ahaahah kralsın hocam' dedikçe olmasın bu ülke futbolundan bir bok.