bu yaklaşıma(çok da mikimizde olacak uluma) yine "tamam" diyelim.
sonra da "fakat; izmir ve karadeniz den önce şu istanbul u şimdilik verelim. izmir ve karadeniz sonra desek;
yunanlılar ayvayı yer.
dünyanın en büyük köyü haline getirdiğimiz istanbulun;
%95 imar yönetmeliğine uymayan binaları,
berbat bir alt yapısı,
olmayan ulaşımı,
asla var olmamış kent kültürü ile yaşayan insanımsıları,
istanbulun tarihi eserden çok mezbelelik olan kültür yapısını, insanın bir arada yaşama kültürüne-sorumluluğuna yunanlılar iyileştirme yapmaya kalkarak insanların bir arada yaşama sanatı-sorumluluğu normal bir uygunluğa getirmeye kalksa tüm yunan adalarını satsalar da altından kalkamazlar.
yani; istanbulun içine öyle bir sıçtık ki, pisliğimizi temizlemek için biri şifonu çekmeli.
türkçesi; büyük bir deprem felaketi ile yerle bir olmadıkça istanbul kurtulamaz-bu insanımsı yaratıklar akıllanmaz.
kısacası; istanbulu almak isteyen lavuk a "al istanbul senin olsun" desek, 1 yıl sonra istanbulu bize geri verir.
ha, bizden daha hayvan gibi sürü güdüsü ile bir arada yaşamayı kent kültürü sanıyor ise, içimizde olan salaklar gibi kendini şehirde yaşıyor sanır.
bir de kutsal bir şehir sanar, hasbam.