...inan kimse benzemeyecek sana. çünkü biliyorum her insanın yeni bir heyecan olduğu gerçeğini, bu kadar olgunum üstelik. her ne kadar çocuksu ümitlerle bağlanmış olsam da sana... biliyorum, ihtiyar bir adam var ruhumda...
sonra gülüşüne eş değer kadınlar aramanı mantıksız olduğunu da biliyorum, her gülüş bir el yazısı gibi, kendine has, özgü... hani bir şeyler farklılaştıkça ayran gönüllü olası gelir insanın... işte bir pazar sabahında reşit olup olmadığının önemi olmayan bir dilberin gülüşünde unuttum ben sol yanının gamzeli olduğunu...
çünkü beşer nisyana müpteladır sevgili... unutuluyor yaşanmışlıklar bir yerden sonra... hani ilk zamanlar soranlar olurdu seni... sanki anama söverlerdi, o kadar güç gelirdi gittiğini söylemek... kursağımda o suskunlukların tortusu sıra dağlar gibi...
ama unutuyor insan... zorunda bırakıyor hayat meşgalesi...
şimdi sen git... ardına düşen olmayacak sevgili...