bir zırlama bir zırlama. gören sanır ki biri dünyayı kurtarmış, gören sanır ki aç çocukları doyurmuş, gören sanır ki bir haksızlığı önlemiş ve gören sanır ki kendi tırnaklarıyla kendi duvarını tırmalayarak biri bir makamlara gelmiş. ve ve gören sanır ki, o biri insan umutlarıyla karnını doyurmamış.
gören de öyle sanmış ki, maymunlar gibi alkışladı o birini.