doğu hakkında bir bilgim yok fakat batıda askerlik, nedensiz eziyettir. bir kışlaya doldurulmuş sayısız gencin her gün verdiği tek tip üniforma ve postal giydirilerek çitlerle örülü bir alan içinde, hiçbir amaç olmaksızın koşturulmasıdır. üniversite okumamış 20 yaşında bir çocuk bir takım egoların tatmini için bir buçuk senesini türlü çeşit fiziksel ve psikolojik eziyet altında kendine hiçbir şey katmadan -aksine kişiliğii etkileyecek kadar zorlanıp, zayi olarak- harcar. bu çocuğa devletin vermek istediği, istediğini söylediği askeri bilgi ve disiplin amacından saptırılır. henüz çok az hayat tecrübesi biriktirmiş bu genç, bir buçuk senesini suç işlemeden hapiste geçirir, kimi zaman hava değişimi almak için kollarını parçalar kimi zaman eğitim zaiyatı olur.
bir yer düşünün ki hırsızlık yer değiştirmek, aşağılama normal, eziyet devrecilik olarak değişmiş; kimine kural gene kuralken kimi için öyle bir şey yok bile.
buralarda beş kuruş parasız bir gencin devletin verdiği on beş yirmi lira parayla bir ay yaşadığını düşünün. ailesi zaten yardım edecek durumda değil.
bu çocuklara o tecrit bölgesinde kendilerinin ve kuralların verdiği zararı hangi akil adam, ne için mazur görmektedir?
ülkenin her yerinde bu kadar insanın hiç bir fayda sağlamaksızın beslenme ve diğer giderleri de tamamen zarar. buralarda koca koca tankların, kamyonların, kamyonetlerin boşa çalıştırılmasıyla yok yere hayvan gibi yakıt harcamasına hangi aklil adam ne mazaret buluyor?
bu tecrit bölgelerindeki amaçsızca harcanan, psikolojik ve fiziksel şiddet gören gencecik çokcuklardan vatan millet sakarya ne gibi bir fayda, hizmet bekliyor?
bunlara hangi normal vatandaş, hangi büyük, hangi ana-baba, komutan, er; hangi gazla göz yumuyor, hangi gerekçeyle diğerlerini de bu bok çukuruna düğün bayramla gönderiyor? hangi zihniyet tamamen boş bu aklı almaz insan ve kaynak ziyanını neden övüyor?