herşey babamın eşyalarını karıştırdığım zaman başladı. annem ben daha küçük yaşta ölmüştü. babam abim ve ben birlikte hayatımızı sürdürmeye devam ettik. o zamanlar babamı polis sanıyordum cebinde taşımış oldugu silahı gördükçe. hala kendi kendime diyorum vay amk ne silahtı cebinde taşıyodu koca pompalıyı babam.
işinden dolayı devamlı otellerde 1 - 2 hafta kalır başka şehirlere giderdik.
birgün babam yine bizi bir otele bırakıp gitmişti. bize noelde döneceğini söyledi. ilk ve son hatırlayacağım noel olacaktı bu. günler geçti noel zamanı geldi. akşam babam elinde hindi ile gelip birlikte yılbaşını kutlayacaktık. televizyonda trt 1 açıp yılbaşı programını izleyip almış olduğu milli piyango bileti çekilişini heyecanla bekleyecektik.
akşam oldu babamdan ne ses ne seda vardı. abime sordum babam gelecek mi diye o an beni siklemedi bile. dışarı çıktı elinde birkaç birayla döndü ve içmeye başladı.
gece yarısı olmuştu. babam hala ortada yoktu. abim benim halimi görmüş olsa gerek biraz şaklabanlık yaparak bana bak ne aldım piyango bileti gel birlikte bakalım desede beni mutlu etmedi. abimin üzülmesini istemediğim için sevindirik davramdım. ( hep götünü topladım ne kadar babam bana baksın diye yanına bıraksada ) oturduk çekilişi bekledik. amk piyangosu bize cıkmamıştı. o gün bu gündür alırım bi amorti bile tutmadı.
babam her zamanki gibi yine işten gelip bizi aldı. başka yere götürdü. böyle geçti gitti çoçukluğum okul çağına gelene kadar. artık okula başlayacaktım. babam beni abimle aynı okula gönderirdi hangi şehire gidersek. ( sanki amk okulunda 1 haftadan fazla kabiliyorduk. ) ne zaman bi kıza ayar versem öpecek olsam çat babam gelir hadi gidiyoz derdi. ( içindem bi siktir amk derdim ama baba işte yüzüne diyemiyon. )
okul okul, şehir şehir, kasaba kasaba, geze geze ilkokulu bitirdim. ( amk abimden fazla bahsetmek istemiyom benden prim yapıp karı kız ayarlardı. aaa bu senin kardeşin mi çok sevimli çok tatlı şey bana derlerdi abime verirlerdi. ( o zamandan ayar olmaya başlamıştım abime. )
artık olayları anlamaya başlamıştım babamın polis olmadığını, aksakalı maksakaldı yatır matır ayırt etmeden hepsini siktiğini ve anamı öldüren ismini, cismini bilmediği, izine daha rastlayamadığı, götünden alevler çıkaran yavşagı aradığını biliyordum.
bende ne kadar okulda kız öpemesemde babama bende öcü möcü hayalet mayalet sikmek istiyorum desemde bana okuyacaksın dedi. ( amk okudukda sanki şimdi bi bok olduk. yine benim dediğime geldi olay. ) ne kadar ısrar etsemde babamı ikna edemedim ve okulumu okumaya devam ettim. tabi bu arada gizlice babamın eşyalarını karıştırıp ne yaptığını nasıl yaptığını iyice anlamaya başladım.
benim aksine babam abimi tam benim istediğim gibi yetiştirip bana siktiri çekiyordu. ona araba tamir etmesini silah kullanması amı götü dağıtmasını öğretiyordu. iyice ailemden kopmuştum onlara karşı içimde nefret oluşmaya başladı. amk geceleri yatarken hep ilerde büyüyüp para kazanınca dna testi yaptıracam diye hayaller kuruyordum. bunlar benim ailem olamaz diye düşünüyordum. ( zati hep hayal kurup durdum sikem böyle hayatı. )
artık bi plan yapıp kendi istediğim hayatı yaşamam gerekiyordu siklenmediğim için. gizliden gizliye dışarda simit satmaya başladım. biriktirdiğim parayla lise son sınıfta dershaneye gidip öss yi kazanacaktım.
yıllar geçti ve simitten kazandığım para ile dershaneye yazıldım. daha sınava 7 ay var deyip gezmedim dolaşmadım. gece gündüz oturup çalıştım. millet dershane am peşinde koşarken ben yemedim içmedim soru çözdüm ders çalıştım. hocaların molalarını siktim soru sora sora. öss kayıt zamanı geldi ve dershanede milletten topladığım para ile sınava kaydımı yaptırdım. sınav gününe kadar düzenli olarak calıştım. sınav günü gelmişti. sabah erken kalktım ve sınava gidecektim. amk abimin picliği tuttu nereye gidiyorsun demesin mi.
bugün kahvaltı yapacağım ekmek almaya gidiyorum dedim. (sabahları vakit kaybetmemek için kahvaltı yapmayıp gizlice ders çalışırdım. ) evden cıktığım gibi koşa koşa sınavın olduğu okula gittim. okulun kapısının önünde gördüğüm insanlar bana babamı hatırlattı ve telaşlandım. bir kısmı ellerini açmış dua ediyor bir kimsi elinde kitaplarla gelmiş birşeyler okuyolar. dedim okulda amk yatır mı var sikem sınava giremeyecem diye dört dolanmaya başladım sınava 15 dakka kala adamın biri çıktı. sınıflara alıyoruz dedi. dedim amk tamam bunlar yatırı sikmiş sorun yok. ( meğer dışardaki analar babalar çocuğum bi yeri kazansa diye dua ediyorlarmış.)
sınava girdim beklediğim gibi geçti herşey. sınavı bitirir bitirmez eve doğru koştum. yoldan geçerken büfenin tekindende bi ekmek aldım. birader şüphelenmesin diye. eve girdim. girer girmez demesin mi nerde kaldın. abi evden çıktım gittim fırına, fırıncı daha gelmemiş. bekledim kapıda 15 dakka sonra geldi girdik içeri ibnenin ekmek yapacak hamuru yok buna dedim sen hamuru yap ben fırını yakarım. neyse bu oturdu bi saat hamuru yoğurdu bende arkadan odun kırdım, sonra attım odunları, yaktım ocağı. dedim hamur hazır, ocak hazır, hadi ekmegi yapalım evde abim bekliyo.
dur dedi. daha hamur kabaracak bi yarım saatte öyle bekletti. sonra ekmeği yaptı attık fırana pişirdik anca geldim. amk malı dediklerimin hepsini yedi. mal okula okumaya gitmediki karı kıza bakmaya gitti. ne desem inanıyo. ( desem gittik hasat yaptık, sonra bunu değirmede götürdük, öğüttük un ettik fırana getirdik diye başlasam yine yiyecek. )