Bir zamanlar hepimiz karanlıktan korkmuşuzdur. Peki neden korkarız karanlıktan? Çocukken hepimiz meraklıyızdır, her şeyi sorarız, öğrenmek isteriz. Aslında her çocuk bilim insanı olarak doğar, hemde en samimisinden. Saf bir merak ile öğrenmek ister çevresinde olup bitenleri. Bazen aynı soruyu 10 defa sorar ve anlayana kadar sormaya devam eder.
Fakat zamanla değişiriz, değiştiriliriz. Merakımız, arzularımız toplum tarafından, bu kurulu sistem tarafından bastırılır. Ezilir ve içimizde ki son merak kırıntısına kadar yok edilir. Artık o saf merakın yerini başka bir merak almıştır. Merakımızın yeni kaynağı nedir?
Korku bir belirsizlik karşısında tehdit algısı ile tetiklenen rahatsız edici ve olumsuz bir histir. Tehlike ile karşılaşan birisi, korkar ve aslında korktuğu şeyin kaynağı, belirsizliktir hissidir. Merak ederiz, çünkü belirsizdir. Merak ederiz, çünkü hayatta kalma iç güdüsüne sahibiz ve kendimizi güvende tutmak isteriz.
Bazılarımız kadere inanmaz. Neden? Çünkü kontrolün bizde olmadığını düşünmek hoşumuza gitmez. Bir dakika sonra bile ne olacağı belli değilken tüm hayatının çoktan belirlenmiş olduğu düşüncesi bazı insanları dehşete düşürür.
Şimdi de karşınızda Matrix filminden küçük bir sahne.
-Kadere inanır mısın Neo? +Hayır
-Neden? +Hayatımı kontrol edemiyor olma düşüncesini sevmem.
-Ne demek istediğini çok iyi anlıyorum.
Morpheus çok bilge adammış. O senin ne demek istediğini anlıyor Neo. Korkuyorsun. Fakat korkmamalısın, çünkü sen ne kadar korkuyor olsan da olacak olan yine olacak. Keşkelerle yaşayamazsın, yüklerinden kurtulmalısın. Pişmanlık bir insanın hayatı boyunca hissedebileceği, en kötü duygudur. içinde sürekli yanan bir ateş gibi, seni deli eder. Kimse söndüremez onu, senden başka!
Carpe Diem yani anı yaşıyıp, şimdinin değerini bilmelisin.
Yaklaşık 3000 yıl önce Delphi'deki Apollon Tapınağı'nın girişinde altın harflerle yazılmış bir sözcük. Aslında bu deyiş, neredeyse var oluş kadar eskidir. Gnothi Seauton yani "Kendini Bil" Belki de hayatın anlamıdır bu sözcük, ne dersin? Kahin boş yere, mutfak kapısının üstüne asmamış ya!
Hepimizin kendisine sorması gereken soru şu; "Ben kimim?"
Çünkü her şey kendini bilmek ile başlar ve özgür olmanın yolu, keşkelerinden, pişmanlıklardan ve korkularından kurtulmandan geçer.
Hemen şu anda bu yazıyı okumayı bırak. Google'a "kendini bil" yaz ve arat. Sadece biraz araştır. Fakat unutma, esas yolculuk internette yaptığın değil, kendi içinde çıkacağın yolculuk olacak.
Hala okumaya devam edenler için ilk sorumun cevabını veriyorum. Bir zamanlar hepimiz karanlıktan korkmuşuzdur. Peki neden korkarız karanlıktan? Aslında karanlıktan korkmayız, içindekinden korkarız.