hiç şaşılmaması gereken, kendilerinin de suçlanmaması gereken küme. bu gençlerin suçu ne allah aşkına? kızamayız ki... bırakın deniz gezmiş'i, darbe ne demek onu bile akıl edemez bu gençlik. onlara kızmayın ama. kimse bunlardan bahsetmemişse nerden bilsinler ki? tüm gün ne moda, kim yeni klip çekmiş, kim kiminle yiyişmiş onu konuşuyorlar. günümüzde de bu konulardan bahseden yayın organları çok az. zaten çoğu da yasak. anne ve babaları çalışıyorsa, ya da bunlarla ilgilenmiyorsa nereden öğrenecekler? hem niye öğrenecekler? bir bilinç oluşmamamış henüz, deniz gezmiş ne ki? bilemezler,çünkü bizim öğretmenlerimiz bunu öğretemez. ilkokulda başlarız osmanlı'ya, atatürk'e... lise bitine kadar hep aynı şeyler, daha geniş bir biçimde önümüze konar. tamam bunlar daha önemli tabi ki.. ama neden her yıl ya da birkaç yılda bir öğretiliyor bunlar bize? ve neden her seferinde unutmuş oluyoruz ve yeniden öğrenmek zorunda kalıyoruz? neden kimi zaman sabah ne yediğimizi de bilemiyoruz? fullbright, pembe diziler, magazin programları ve severek yediğimiz bazı yiyeceklerden olmasın?? japonlar, çocuklarını okula başlamadan önce nagazaki ve hiroşima kentlerine götürüp gezdirirler. bu sırada da olanları anlatıp, bir dahabunun olmaması için çok çalışmalısın derler. al sana "nasıl teknoloji devi olunur ders 1". artık gençleri suçlamaktan vaz geçip, onları yönlendiren şeylerle ilgilenin, onları düzeltin... bunu en iyi yapacak olan medya ve sanatçılar. bu konuda bir kitap yazılsa *, medya bunu çok abartsa, değerli sanatçılar mesela genç kızların sevgilisi bir şahsiyet çıkıp ben bu kitabı okudum çok güzel çok faydalı cart curt dee... yazılmadı mı? yazıldı. okunmadı mı? okundu. ama gençlik öğretmenlerinin ya da sıkıcı haber kanallarındaki kravatlı dedelerin! düşüncelerini iplemiyor. bir şeyler yapın artık... of offf
