iki takım da maça hücumda çok etkili bir şekilde başladı. boston celtics'te ray allen 2'de 2 üçlükle başladı ve savunmadaki gayreti de dikkat çekti. ona ek olarak kevin garnett, brandon bass ve rajon rondo da hücumda oldukça olumlu işler yaptılar. miami heat'te de dwyane wade maça çok iyi konsantre olmuştu. serinin önceki maçlarında ilk yarılarda pek etkili olamazken ikinci yarılarda skora katkı yapıyordu. ama bu maça iyi başladı. onunla birlikte shane battier de 2'de 2 üçlük sokarak başladı. bu da miami heat açısından çok önemliydi. zira lebron james dışındaki oyunculardan alınan katkıya çok ihtiyaçları vardı. aslında maç oldukça dengeli başlamıştı. ama miami heat'te özellikle mario chalmers'in yaptığı top kayıpları ve paul pierce'nin devreye girmesi ile birlikte boston celtics 9-0'lık bir seri yakalayarak skorda önemli bir avantaj elde etti. çeyreğin son anlarında miami heat'in daha sert savunma yapmaya başlaması farkı az da olsa kapatmalarını sağladı. yine de ilk çeyreği boston celtics 27-23 önde geçti.
ikinci çeyrekte miami heat'te chris bosh'un orta mesafeden bulduğu isabetler çok önemliydi. ilk çeyrekte pek etkili olamamıştı. ama boston celtics'te paul pierce maça kötü başlamasına rağmen sonradan toparlandı ve takımını taşımaya başladı. ikinci çeyrekte de üçlük çizgisinin gerisinden bulduğu isabetlerle farkın kapanmasını önledi. çeyreğin bitimine yaklaşık 7 dakika kala kevin garnett'in 3. faulünü alması ise bu çeyreğin en kritik olaylarından biriydi. onun faul problemine girmiş olması psikolojik olarak da boston celtics'i olumsuz yönde etkileyebilirdi. ancak kevin garnett faul probleminden dolayı kenara gidince brandon bass pota altında üst üste basketler bularak miami heat'in yaptığı geri gelme atağını savuşturdu. zaten brandon bass pota altında çok iyi bir bitirici. bu özelliğini de kevin garnett kenara gidince çok iyi kullandı. aslında kevin garnett'in yokluğu boston celtics'i kötü etkileyebilirdi. ama bu dönemi çok iyi geçtiler. bunda da mutlaka miami heat'in de katkısı vardı. maç başında dwyane wade ve diğer rol oyuncuları hücumda iyi durumdaydılar. ama yavaş yavaş ritimlerini kaybettiler. özellikle de boston celtics'in farkı açtığı bu dönemde dwyane wade üst üste top kayıpları yaparak takımına zarar verdi. boston celtics de ilk yarıyı 53-46 önde geçti.
üçüncü çeyreğin başında miami heat'in geri dönüşü vardı. maça iyi bir başlangıç yapan shane battier ikinci yarıya da iyi başladı. üst üste iki üçlük isabeti buldu ve bu isabetler miami heat taraftarını ayağa kaldırdı. diğer oyuncuların da taraftar ile birlikte havaya girmesi miami heat'in skoru 59-59'da eşitlemesini sağladı. ilk yarı boyunca oyunun kontrolü boston celtics'teydi. ama üçüncü çeyrekte miami heat kontrolü eline aldı. bu noktada da dwyane wade'nin sorumluluk alması çok önemliydi. onun vücut dili ve oyuna ne kadar konsantre olduğu miami heat'in performansını direkt etkiliyor. onun iyi oyunu ile birlikte taraftarın da havaya girmesi boston celtics'i baskı altına aldı. ilk yarıda yapmadıkları kadar bireysel hatayı bu çeyrekte yaptılar. yapılan top kayıpları da miami heat'in işini kolaylaştıran şeylerden biri oldu. bu çeyreğin büyük bir bölümünde de boston celtics istikrarlı bir şekilde skor üretebilecek bir oyuncu bulmakta zorlandı. çok da düşük bir yüzdeyle şut attılar. ancak miami heat'in rajon rondo'nun şutlarını riske etmesi boston celtics'e bir avantaj getirdi. rajon rondo'nun bu şutlarda başarılı olması da boston celtics'i skorda tuttu. bu çeyrek de 73-73'lük eşitlik ile sona erdi.
maç sonunda miami heat cephesi finale çıkmanın sevincini yaşarken boston celtics'te acayip bir hüzün vardı. bu, takımın maçı veya seriyi kaybetmesiyle alakalı değildi. bir devrin sonuydu aynı zamanda. bundan 5 yıl önce kevin garnett, ray allen ve paul pierce bir araya gelince ligin tozunu attıracakları belliydi. gerçekten de bunu başardılar. geçtiğimiz sene takımın en önemli oyuncularından kendrick perkins yollandı. bu sene başında jeff green hiç oynamadan sezonu kapattı, jermaine o'neal ve avery bradley sakatlıklarla boğuştu. yine sezon içinde chris wilcox rahatsızlığından dolayı takımdan yollandı. bütün bu aksiliklere rağmen finale sadece bir maç uzaktaydılar. işte bu takıma saygı duyulur. muhtemelen bir daha bu oyuncular bir arada oynamayacak. işte bu yüzden maç sonunda çok duygusal anlar yaşandı. reggie miller emekli olurken çok duygulanmıştım. o sahayı terk ederken tribündekiler göz yaşlarına hakim olamamıştı. ben olmuştum ama gerçekten de ağlamaya yaklaşmıştım. aynı şeyi yine yaşadım. bu takım saygıyı haketti. boston celtics ile uzaktan yakından alakam olmamasına rağmen bu takımın son bir kez başarılı olmasını istedim. ama olmadı. yine de çok güzel bir şekilde veda ettiler.