eskisehirspor- adana demirspor maçında tribünler tıklım tıklım doludur. maçtan önce, takim elbıselı, kravatlı bir adam tribünleri tek tek dolaşır, arkadaşlariyla birlikte besteledikleri tezahüratları öğretir insanlara. tezahüratlari öğretmekle kalmaz, futbol maçinin nasıl seyredilmesi gerektiğini, anlatir seyircilere. bu türk futbolunda yeni bir çağın başlangıcıdır. istanbul basını amigo orhan 'dan "dünyanin en büyük orkestrasını yöneten adam" diye bahseder. eskisehirspor avrupa basınının da ilgisini çeker. yabanci tv kanallarında yayımlanan görüntüler ve gazete haberlerini gören yurtdışındaki türkler, amigo orhan'a davetiyeler yollarlar. uefa amigo orhan'a, futbola katkılarından ötürü bir tesekkür mesaji gönderir!..."
eskisehirspor taraftarı ilk deplasmana bursa'ya gider. 10 binden fazla insanın bursa maçına gitmesi de türkiye için büyük şoktur. "1966 yilinda eskisehirspor'un olayli bursadeplasmaninda ben de bursaspor tribünlerindeydim. o zaman profesyonel futbol gelişmemişti, biz de laf olsun diye gitmiştik maça. eskişehirspor tribünlerine hayran olmuştum, siz 10 bin kişi dediniz, ama daha fazlalardı sanırım. maçtan sonra çıkan olayları bir tarafa birakalım, hayatımda gördüğüm en şaşırtıcı görüntülerdi. bu maçın ardından ben de eskişehirspor'un eskişehir'deki maçlarına gitmeye başladım. en kötü maçlarında bile tribünlerde çatlak ses çıkmayan acayip bir yerdi. sadece ben değil, bütün anadolu eskisehirsporluydu o zaman. o görkem bizi genç yasta etkiledi ve kentimizin en büyük rakibinin taraftarı olduk,..., eskişehirspor tribünleri gibi bir şeyi türkiye görmedi. biraz iddiali olacak, ama o örgütlenmeyi dünyada başka bir takımın gördüğünü de sanmıyorum. istanbul'a 200 bin kişilik stad yapılsa bile o uyum, o enerji yakalanamaz gibi geliyor bana."
siz hic bedensiz bir ruhu sevdiniz mi ?
aşağıda bedensiz bir ruha duyulan bir aşkın hikayesini okuyacaksınız. bu hikaye anadolu insanının olanaksızlıklara, imkansızlıklara rağmen bu ülkede iyibir şeyler olabileceğinin hikayesidir. bu hikaye onbinleri yıllarca bütün imkansızlıklara, bütün engellere rağmen peşinden sürüklemiş bir büyük aşkın hikayesidir. az sonra anlatacaklarımız türkiyede bir futbol devrimi yapan kırmızı simşekler in hikayesidir.
herşey 1965 yılında ufak bir apartman dairesinde başlar. rahmetli aziz bolel "eskişehirde bir fabrika kurar gibi eskişehirspor'u kuracağız" diye bitirir bu aşkın doğmasına sebeb olan sözlerini. bu binada bulunanlar onbinlerce insanı peşinden sürükleyecek büyük bir aşk yarattıklarının farkında değillerdir belkide...
19 haziran 1965 tarihinde kurulan eskişehirspor, 1966'da birinci lig'e çıktı. 1967-68 sezonunda sekizinci oldu ve ondan sonra da birinciliklerı kılpayı kaçırdı. türkiye 1. ligini üç kez ikinci olarak tamamladı. cumhurbaşkanlığı kupası, başbakanlık kupası ve türkiye kupalarını müzesine götürdü.
balkan kupasında finale çıkan ikinci türk takımı oldu. avrupa kupalarında başarılı sonuçlar aldı. ünlü ispanyol takımı sevillayı fethi heperin son 9 dakikada attığı 3 gol ile elemesi bütün ülkemizde bir bayram havası estirirken, avrupada şok etkisi yarattı.
pek çok ilke ve rekora imza atan eskişehirsporun bir de dünya rekoru sahibi olduğunu biliyor muydunuz. eskişehirspor 3.lig de mücadele ederken deplasmana en çok taraftarla (27.000 kişi) gitme dünya rekorunu kırdı. işte bu olay bedensiz bir ruha duyulan aşkın en büyük göstergesidir.
eskişehirspor pek çok şaibe sonrasında yaşadığı çöküş döneminden kurtulamamış ancak ona aşık olanların aşkı hiçbir zaman bitmemiştir ve bitmeyecektir. cünkü bu aşk kazanılan başarılarla değil, eskişehirsporun gerçekleştirdiği "anadolu futbol devrimi" ile doğmuştur.