tecrit

entry13 galeri
    7.
  1. insansızlaştırma politikasıdır. bir süre sonra -eğer direnme kuvvetiniz yoksa- psikoloji falan bırakmaz insanda. herkes tecritte kalan insandan bahsetmiştir muhtemelen. üst kısımdaki entryleri okumadığımı itiraf ediyorum. ben de tecritte kalan insanın yakınlarının yaşadığı tecritten bahsedeyim. tecritte kalanın yakınları da tecriti yaşar, işkence görür. görüş meselesi vardır mesela f tipi hapishanelerin. görüş alanına gidene kadar iç çamaşırına kadar ararlar insanı. üç kere x-ray cihazından geçirirler görüşçüyü. üç ayrı yerde üst araması yaparlar. boynundaki gümüş kolyeyi çıkarman gerekir çünkü yüce devletimizin güvenliğini tehdit eder kolyen. bilekliğini de çıkarmalısın. ama bu boncuk x-ray cihazında ötemez ki dediğinde onu tutukluya vermeyeceğini bilemeyiz cevabını alabilirsiniz. zaten o bilekliği sen yollamışsındır ama lastiğini söküp yalnızca boncuklarını vermişlerdir ona. lastikle f tipi hücrelerin duvarlarını yıkma kudretini sahip devlerdir çünkü orada yatanlar. o bilekliği vermek devletimizin düzenini bozacaktır. genç kızları onursuzca aramaya çalışmak, 'yerse' yapıp her gelene soyun demek, karşı çıkmayanı onursuzca aramak gardiyanların en birinci görevidir. o gardiyanlardan hamile olanına bakıp düşünebilirsin acaba nasıl bir anne olacak diye. insanlara onursuz şeyleri dayatan, acılarından zevk almaya başlamış gibi duranlar var içlerinde. nasıl anne olacak o kadın ben hala düşünüyorum. küçücük çocuklara tecrit uygulanır sonra. abisini görmeye gitmiştir ama sapık bir katil gibi bakarlar o çocuğa. hatta sapık katillere o kadar kötü bakmıyorlardır muhtemelen. ne de olsa abisi bir teröristtir. abisi düşündüğü için, halkını sevdiği için dosyasında adam gibi bir dava olmadığı halde terörist damgasını yemiştir. oysa o çocuk küçüktür. abisi onun her şeyidir. oysa abisi sevmiştir belki birilerini. abisini de çok sevenler vardır belki. gardiyanların soğuk eli girmemeli araya. aslında ben çok politik şeyler yazacaktım ama sonunda batırdım. her neyse.
    4 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük