halam hayatında ilk kez uçağa biner ve koltuğuna oturur. yan koltuğunda ise yaşlıca bir teyze oturmaktadır. teyzenin sesi aşırı yaşlı olduğu için kısıktır ve halama seslenir. halam ilk önce duymaz fakat daha sonra kadının su istediğini öğrenir. kadın halama hostesten kendisi için su getirmesini istemesini rica eder. halam peki der. o sırada da hostesler hani şu meşhur çıkış kapılarını ve kemerleri gösterme olayı vardır ya onu yapıyordur. halam ne yaptığını anlamadığı için direk hostese seslenir hostes oralı olmaz çünkü hala el-kol işaretlerine devam ediyordur. halam kendi kendine şu an bile şaştığım bir mantık kurar. hostesin dilsiz olduğunu el işaretleriyle konuşabildiğini zanneder. bu mantığı kurduktan sonra kadından kendine göre el işaretleriyle su ister ve " dilsiz bu yazık" diye uçağın içerisinde bağırır.
sonrasında ise hostesin ve yolcuların uzun ve kesintisiz gülmeleri başlar.