yeni alınan ayakkabının verdiği coşku paha biçilemez elbet, ancak ucuz alınan bir ayakkabının yarattığı sıkıntıda su geçirmez bir gerçek. parasızlıktır, cimriliktir bilinmez ama ucuz alınan bir ayakkabı ilk alındıktan sonra giyilmeye başlandığı her seferinde insanın içinde acımasız bir sıkıntıya yol açar, pahalı bir ayakkabının kalabalıkta çiğnenme korkusundan daha beterdir bu.
o küçücük 1 çift ucuz ayakkabının yarattığı etki psikolojinizi zedelemeye başlamıştır bile, her bakan çift göz, kikirdeyen bıyık altı sırıtmalar üstünüze bir kambur gibi çökmeye başlar, her kötü olasılığı düşünürsünüz vapura binerken, yolda yürürken her an pişti olacağınız korkusuyla yaşarsınız, herkes sizi izliyor, herkes ayakkabınıza bakıp için için gülüyor düşüncesine kapılırsınız..
ancak şunu düşünmezsiniz sizin ayakkabınızı ucuza aldığınızı bilen ya da anlayan şahısların, ayakkabıyı aldığınız mağaza ya da pazarları gezdiğini oralarda kendilerine bir şeyler beğenip baktığını o ayakkabıyı da o yerlerde gördüğünü düşünmezsiniz, sizin içine düştüğünüz tek şey, çevresinde veya yamacında bu ayakkabıyı giyen birilerinin olduğunu bilme düşüncesi sizin canınızı sıkar.
ucuz ayakkabı sıkıntısı yeni bir fenomen değildir, bu yaşadığımız toplumda bir çoğunun içinde bulunduğu yıllardır süre gelen içe atılan bir tür sıkıntılı ruh halidir.bu tarz papuçları modelleyerek reklam yapma peşinde değilim, ama şu anlattığım ruh halini bilen bir çok yazar olduğu kanısındayım.
suçlar gözlerle bakmanıza gerek yok, dürüstçe açıkladım ; size göre malesef, bana göre dobraca evet..evet ben ucuz ayakkabı giyicisiyim.