Türkiye ve çoğu avrupa ülkesinde (ispanya hariç) fazlasıyla kurallı ve resmidir. Mesela tanımadığınız bir kızı dansa kaldırsanız ve yanlışlıkla eliniz kızın göğsüne çarpsa kız size çok kötü bir şekilde bakıp "sapık eşşoğlueşşek" muamelesinde bulunabilir. avrupa, kurallarla yaşamaya alışmış bi topluluk olduğu için dans konusunda iyi değildir ve dansı genelde hissederek yapmaz, bildiklerini kurallara uyarak yapar (bu sebeple odun gibi dans eder çoğu). dolayısıyla salsayı öğrenirken öğretmen nasıl gösterdiyse öyle yapmaya gayret eder ve asla aradaki 1 metrelik mesafeyi değiştirmez.
halbuki salsa bu değildir, salsa fazlasıyla rahat bir danstır. bir gün latin amerikalı/ispanyol bir kızla (erkekle) dans etme şansı yakalarsanız, aradaki farkı görebilirsiniz. avrupalıların aksine yakın dans etmezseniz size laf edebilirler (laf da sokarlar hafiften), sizi kendilerine çekip yakın dans etmeye zorlarlar. bu gayet güzeldir, ama sürekli latinlerle dans edip sonra tekrar normal biriyle dans ederseniz bu büyük bir sorun teşkil edebilir, sonra uyarmadı demeyin!
son olarak bir öneri; dans ederken gülün. öküzün trene baktığı gibi bakmayın partnerinizin yüzüne/ayaklarınıza. ayaklarınıza baktığınızda ayaklarınız düzgün görünecek, bakmadığınızda saçmalayacak mı? tabi ki hayır. ayaklarınızla ne kadar çok ilgilenirseniz o kadar zorlanırsınız, kendinizi müziğe ve dansa kaptırdığınızda onlar da düzgün bir şekilde size uyum sağlayacaklardır merak etmeyin. gülme konusunda da; güzel dans etmek ve dans ederken başkalarının da ilgisini çekmek istiyorsanız yüzünüzün asık olmaması gerekir. dans öğretmenlerinin figür gösterirken yüzlerindeki ciddiyete aldırmayın. gülün, partnerinizi güldürün, çevredekileri güldürün. *
