insanların mezarda emekli olduğu bir ülkede genç nüfus yaşlı nüfus ayrımının ne kadar yerinde olduğu tartışması bir yana nüfus artışının uzun vadede genç nüfusu arttıracağını beklemek de oldukça saçmadır. şöyle ki 2 birim yaşlı 1 birim genç nüfusunuz olsun. siz bu 2 birim yaşlı nüfusa bakabilmek için istihdam edecek 3 birim genç nüfus yetiştirdiniz. bir nesil sonra bizim bu 3 birim genç nüfus 3 birim yaşlı nüfusa dönüştü, hassiktir. o halde 6 birim genç nüfus yetiştirmeliyiz belinize kuvvet yiğitler derken bir makmışsınız 40 birim genç nüfusa ihtiyaç doğmuş. milliyetçi hareketin 40. yılı kutlu olsun.
işsizlik, eğitim vs. gibi faktörlerin ön plana sürülerek acımasızca eleştirilmesi aslında çok da yersiz değildir. şöyle ki, türkiye'de bu sorunlar zaten vardır, bunları görmezden gelmek akıl karı değildir. karnını bile zor doyuran insana en az üç çocuk yapacaksın ulan demek nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça.
her doğan çocuk için hatırı sayılır miktarda para verilmesi uygulamasını bütçeye getirilen ek bir külfet olarak göstermek de ekstra komik bir şeydir. yani aslında şu demektir: her ekstra çocuk için hatırı sayılır bir para harcanması gerek ama bütçeye yük getirme sen bu para olmadan bu çocukları yetiştir, hadi köçum yaparsın sen, iman gücüyle.
şunu da söylemekte faya var, bakamayacağını bile bile çocuk yapmak paraşütsüz uçaktan atlamak gibi bir şey.
diyeceğim o dur ki, "en az 3 çocuk, yer yer 5 çocuk" masalı sadece "iş gücü" üretmek adına atılan bir adımdır. bu şekilde "insan" yetiştiremezsiniz. yokluk içerisinde, kısıtlı eğitim, sağlık imkanlarıya yetişecek nesilden beklentiniz sadece iş gücü olabilir.
peki aranızda çocuğuna "iş gücü" gözüyle bakacak olan var mı?