başkasına anlatıp da böbürlenmeye
değmeyecek iyiliklerdir. öyle ki, denize atsan balık "bana mısın?" demez bunları.. ama yazmakta sakınca yok.
bir akşam, balkanlardan durmadan gelip duran soğuk hava dalgasının etkisindeki güzel muhitimde, tam apartmanın girişine gelmiştim ki kapının bitişiğine tünemiş iki sevimli kedicik gördüm. biri gri, biri turuncumsu.. normalde yüzlerine bile bakmam ama bu kez donuyordu hayvancıklar.. dayanamadım, içeri alayım dedim. yavaş hareketlerle kapının kilidini açtım, içeri girdim ama onların da içeri girmeleri için zaman tanımak adına kapıyı bırakmadım. bunu yaparken de bir şey düşünüyormuş da duraklamış imajı vererek aslında saflığımdan yararlandıklarını ve bunun kendi başarıları olduğunu düşünmelerini sağladım. düşündüler mi bilmiyorum ama iyilik yapacaksan böyle yapacaksın.. bu zamanı iyi kullanan kediler arkamdan içeri daldığı gibi kapıcı katına doğru fişeklendiler.. sonra ne yaptılar bilmiyorum ama şu an üşümediklerine eminim.. ve sıcak kazan dairesini bırakıp, en üst kata gelip beni rahatsız edeceklerini de pek sanmıyorum.
gibi iyilikler..
evin içine neden mi almadım? ee eften püften dedik di mi?