vakıf üniversiteleri hoca öğrenci ilişkileri ile, eğitim kalitesi ile birkaç adım öndedir. bunları devlet üniversitesinde okuyan birisi olarak yazmak hoşuma gitmiyor ama durum bu.
öncelikle bazı arkadaşların da değindiği gibi sınıf mevcudu çok fazla devlet üniversitelerinde. bu da eğitim kalitesini oldukça düşürüyor. yurdum üniversite öğrencisinin lise alışkanlıklarını bırakamadığını göz önüne aldığınızda bu durum oldukça rahatsız edici.
hocaların hepsi değil ama azımsanamayacak bir kısmı "hocalığın" hakkını vermiyor, veremiyor. sosyal bilimler dalındaki bir bölümde okuyorum ve dersime giren hocalardan bir belki ikisi hariç diğerlerinin hiçbirinin sağlam bir edebiyat ve tarih bilgisi olmadığını söyleyebilirim. benim nazarımda hocalık, öğrenciye kitapta olandan fazlasını katabilmektir. türk siyasal hayatı dersini anlatırken sabahattin ali'den de nihâl atsız'dan da fakir baykurt'tan dabahsedilmelidir.
ortadoğu dersine giren bir kimse modern ortadoğu tarihi bilgisi ile yetinmemeli, üç dinin tarihini, bu dinlerin mezheplerini iyi bir şekilde bilmelidir ki öğrencilerine katma değeri olsun.
vakıf üniversiteleri kendi kadrolarını yeni yeni kurduklarından ve genelde başka okulların önemli hocalarını bünyelerine topladıklarından böyle bir sıkıntı söz konusu değil onlarda.
bununla birlikte hoca-öğrenci ilişkileri de çok farklı. sebebinin para olması ya da olmaması pek önemli değil. kaynak sormak için gittiğimiz hocaların karşılık olarak asık surat sunduğunu, kimi arkadaşlarımı ise azarlayıp yolladığını biliyorum. düşünebiliyor musunuz? üstelik bunlar türkiye'nin doğusundaki üniversitelerde de olmuyor.
bununla birlikte okullarda siyasîleşme almış başını gitmiş durumda. kimi okullarda derslerin engellendiğini, kimi okulların yurtlarında ölüm listeleri asıldığını, kimi okullarda farklı giyinmenin sorun yarattığını biliyoruz. kalabalık olanın tahakküm kurduğu yer, isterse yere iğne atsan profesör çokluğundan düşmesin taraftar derneğinin lokalidir okul değil. ülkenin anlı şanlı pek çok okulu da bu durumdadır ne yazık ki.
üniversiteye hazırlanan ve imkânı olan arkadaşlara şunu söylemek isterim:
önyargınız dolayısıyla vakıf üniversitelerine kapılarınızı kapatmayın. ben bunu yaptım ve bir vakıf üniversitesini -ailemden gizli bir şekilde- tercih listemin aşağısına koydum.
keşke en üste yazsaymışım diyorum, lisans olmadı yüksek lisans olur diye kendimi teselli ediyorum. siz bu hataya düşmeyin. imkânınız varsa kaliteli bir vakıf üniversitesinde eğitiminizi sürdürün.
üniversiteyi meslek edindirme kursu olarak değil, kendini yetiştirme sahası olarak değerlendirin. son sözüm budur.