kendisinin yargılanma sürecini en az ümraniye davası kadar önemli buluyorum. zirâ ümraniye davası kapsamında yargılananlar -suçlu ya da kötü insanlar demiyorum kesinlikle kendilerine- toplum nezdinde karşılığı daha az bulunan kimseler. ümraniye davasında yargılanan isimlerin bilhassa laiklik hassasiyeti bu neticeyi doğuruyor.
ancak ahmet hoca da durum farklı. öncelikle ahmet hoca bir din âlimi olması hasebiyle toplumun müslüman kesiminin neredeyse tamamı tarafından benimsenmekte. ahmet hocanın davasını mühim görmemin sebeplerinden biri de bu. mevcut iktidarın ve elinde büyük bir güç bulunan cemaatin türkiye'yi felakete sürükleyecek hamlelerine karşı muhafazakâr kitleyi iktidar ve cemaate karşı muhalefet eder hâle getirebilecek tek isim belki de ahmet hoca.
laik bir anlayışın savunurlarının iktidara yönelttiği eleştirilerin kayalara çarpan sular gibi tesirsiz olması bunda etken. bununla birlikte hocanın hitabet ve ilim yönünden oldukça kuvvetli olması da hocayı ön plana çıkarıyor.
yoksa dinler arası diyalog ihanetine muhalif olan pek çok kimse var. ancak hiçbirinde hoca'nın karizması yok.
umarım tez zamanda özgürlüğüne kavuşur hoca. bu ülkenin kendisine çok ama çok ihtiyacı var.