keşke diyemezsiniz, çünkü prensipleriniz gereği, dediğiniz an oyun biter.zorlarsınız, bahaneler bulursunuz kendinize.. o gelir bir an aklınıza, hele o pazar günleri gelir, susarsınız, derin bir iç çekersiniz, ama lafta değil şöyle derince bir ah.. sonra bir an yanında, sizin oturduğunuz koltukta başka birini düşünürsünüz, yine bir ah.. sonra en son bakarsınız gitmek istemiştir gitmiştir ve eliniz kolunuz bağlıdır. o an bıkarsınız hayattan, geleceklerden, yaşanacaklardan...