de jong: selamın aleyküm hocam. ben de jong.
watson: evet.
de jong: bir maruzatım var da. hocam demişsiniz ki bana bir çocuğu verin. onu yeteneğini, eğilimini, ırkını dikkate almadan bir doktor bir avukat, sanatçı, hatta hırsız yapayım diye açıklama yapmışsınız.
watson: evet.
de jong: hocam işte karşınızdayım. allah rızası için kpss yi kazandırın bana. büyük bir hayranınızım. gelin şu davranışçılık kuramını şahlandıralım. tek başına iktidara getirelim. gönüllü deneğim ben bakın. eti sizin kemiği de sizin hadi. bir kpss yi kazandırın beni.
watson: ama ben çocuk demiştim...
de jong: hocan onu diyorum işte. ispatlayalım kuramı geliştirelim. illa bakın çocuk olması da gerekmiyo diye.
watson: valla ne desem bilemedim ki yani şimdi.
de jong: hocam ayıp oluyo ama. kaç senedir kitaplarda karşıma çıkıyonuz. yok tabula rasa yok garanti veriyom falan olmuyo yani. diyorum gelin davranışçılık kuramının afyon derneğini açalım. masraflarda bana ait. çok iyi denekler çıkar afyon dan valla.
watson: zor ya olmaz gibi.
de jong: yahu sen ne biçim adamsın yahu. insan şurda iki bilimsel lafın belini kırar öyle hayır der. direk olmaz diyosun. yoksa sen sahte hoca mısın ha söyle kandırıyon mu insanları..
watson:...
de jong: ya bi siktir git ya. bendeki de kafa amk. zaman kaybı yaşıyoz. gidip 3-5 soru çözseydim daha iyiydi. ama söyleleyim çok şey kaybettin hacı.