aynı ateşin çocukları

entry2 galeri
    2.
  1. ''Aynı topraklarda yetişmiş, aynı ateşte yanmışlardı her defasında'' bu vicdana ve ana yüreğinin bitmez evlat acısına derinden dokunan öykünün temel cümlesi bence.

    yazarımızın dili, kullandığı bazı tasvirler oldukça etkili, derinlikli ve yer yer şiirsel:

    --spoiler--
    Adam bir duayı paramparça edişini düşünüyordu. Kadın kabul edilmeyen duasına bir suçlu arıyordu.

    Adam nasıl bir katildi ki bir annenin duasıyla savaşıyor ve o duayı haklıyordu? Kadın nasıl beceriksizce bir dua etmişti ki elin vicdansızına karşı oğlunu koruyamıyordu?

    iç savaş, şimdi iki ayrı yürekteydi. insanın kendiyle verdiği savaş, en kanlısı idi.

    --spoiler--

    kadının yürek yangını ve adamın pişmanlığı okuyucuya direk geçmekte.

    öyküyle ilgili bir teknik bir de anlamsal derinlik açısından iki pürüz var ya da başka bir deyişle boşlukta kalmış iki nokta var.

    ilki olayın, yani ana ile adamın diyaloğunun başladığı mekan verilmemiş. eğer yazarın bu mekanı belirtmemesinin özel bir nedeni yoksa özellikle o mekan tarifsiz, o diyalog mekansız bırakılmamışsa; bu teknik bir noksan. çünkü bu konuşma neticesinde adam teslim oluyor yani aklımıza jandarmada geçen bir diyalog olduğu da bu yüzden gelemiyor malesef.
    ama tabi bu noksan es geçilebilir cinsten, öykünün ruhunu zedelemiyor.

    ancak asıl noksan, böyle etkli cümleler kurabilen bir yazarın; hele şu cümlesinden sonra:



    --spoiler--
    Aynı toprakların insanı olduğumuzu unutup aldandın. Uğruna savaştığın hakların sandın, yanıldın. Kardeşi kardeşe kırdıranların maşası oldun, oğlumu harcadın. Oysa şimdi size, bizi düşman gösterenlere karşı yıllar önce sırt sırta savaşmadık mı?
    --spoiler--
    dedikten sonra; terörün emperyalistlerce desteklendiğini, kürtçe bile konuşamayan ele başlarını, koynunda haçla vurulan ak sakallı ama adı samuel, paul olan provakatör ajanları hiç olmadı öykünün en temel cümlesinde anlattığı; ''aynı ateşte yanmanın'' yani yoksulluk, cehalet ve hor görülmüşlük ateşinde yanmanın ortak kader olmasının asıl nedeni olan tüm dünyada hakim olan ve bu ülkede de tezahür eden sömürü düzenini; açların, yoksulların ölümle bile eşitlenemeyen toplumsal sınıfsızlığını anlatsa, veya bir iki cümle ile okuyucuda yarattığı bu yürek yangınını maşadan sonra asıl büyük hedefe yöneltse, toplumsal anlamda çok ama çok başarılı olacak bir ses olabilirdi.

    ve teslim olan adamın vicdanı pişmanlığı büyük bir aydınlanma ile bilince dönüşebilirdi.

    yazarımızın etkli ve yüreğe dokunan kaleminin hep coşkuyla yazması dileğiyle...

    teşekkürler pinkwaterdrop
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük