" antimilitarizm , barış , adalet , özgürlük , adaletsizlik , antifaşizm , antikapitalizm...vb. "
yani sadece "sol" un tekelinde olmayan , insani söylemler. evet festival düzenleyecileri antikapitalistler ve solculardır. fakat festival çağrısı "sol" kesime değil ," muhalif rock " kesimedir.
bu söylemleri sahiplenen gelir. ya da sahiplenmez , sadece sevdiği grupları izlemeye gelir. ve 2 gece kaldığı festival alanına sevgilisi ile eşi ile gelen çadırında ister sevişir , ister sevişmez. şimdi kalkıp ta ortalık yerde sevişiliyor gibi sapalak şeyler söylenecektir. geçin efendim bunları.
" sekter " bir solculuk anlayışıyla bugün barışarock ı kötüleyenler dönüp te kendisine bakmaz mı? bir festival , bir rock festivali , "devrim" söylemiyle değil "antikapitalist" söylemlerle alana taşınmış bir festivalde alkol de alınır! bunda ki anormallik ne? esrar konusuna hiç girmeyeceğim. zira "esrar" sadece barışarock a özgü bir durum değildir. keşke kimse içmesedir.
festivale katılan bir çok kişi festivalden alacağını almış , bazısı şarkısını dinleyip gitmiştir.
burada sorun festivalin bir "rock" festivali olarak değil , devrimci bir festival olarak algılanması. kimsenin böyle bir iddiası yok.
ve 5 yıllık geçmişi olan barışarock a , sekter sol yapıların "onur namus adalet" söylemlerini kullanarak , kitlenin onbinlerle ifade edildiği geçen yıla çamur atıyor olması aslında anlaşılır birşeydir.
sevgilinin dudağından bir öpücük alınca ahlaksız olmazsınız... şarap içince de ahlaksız olmazsınız... ama şarap içenleri , sevgiliyi sokakta öpenleri ahlaksızlık yapıyor deyip te aynı haltı başka biryerde kendiniz yeyince ahlaksız olursunuz.
bu festivale gelen insanların "devrim" gibi bir iddiası yok. bu festivale gelenlerin , bir yerden bir isyanı var...
ve bu isyan bir gün , bir yerde doğru bir hak arama anlayışına evrilecektir.