Uzun zaman oldu ama aynı uygulama devam ediyor mu bilmiyorum. Trabzon Belediye mezbahasında gördüğüm bir olay aklıma geldi. Yıllar önce buraya hayvan götürüp, Trabzon'un kasaplarına satardık. Hayvanlar kesilir, tartılır, kasapla anlaşılan fiyata göre de para tahsil edilir veya çek alınırdı. O gün Babam bana çok önemli bir görev verdi. Bizim hayvanlar tartıdan çıkacak. Kantarın başında dur. Kaçar kilo geldiklerini not al dedi. Kendisi Şehir Merkezine gitmişti. Ben henüz 12 yaşındaydım. Neyse bir-iki saatlik beklemeden sonra bizim hayvanlar tartıya girmeye başladı. Tam 14 tanesi tartıldıktan sonra, kasaplar kalan son hayvanımızın önüne 50 adet inek getirdiler. Bizimki askının en arkasında kaldı. Çaresiz bekledim. Bu arada bu inekler o kadar zayıftılarki, nerdeyse hiç etleri yoktu. Karadenizin meşhur jersey cinsi süt ineklerinin, muhtemelen artık ölecek yaşa gelenlerinden seçilmiştir diye düşündüm o yaşımda. işçi kasaplara bu etleri handi esnaf kasap aldı diye sordum. Cevabı öğrenince şok oldum. Meğer o yaşlı inek etleri Teknik Üniversiteye gidiyormuş. Bu ne demek biliyor musunuz. Diyelimki o etler besili tosun eti olsaydı kilosu 20 TL ise, bu ineklerin kilosu en fazla 10 TL ederdi. Neyse sonunda bizin son hayvan da tartıldı.
O olaydan 15 sene sonra gittiğim askerde 6 ay boyunca karavana yemedim. Şansıma subay gazinosuna düşmüştüm. Subayların para ile yedikleri yemeği ben de bedelini ödeyerek yiyordum. Yani şaşırmadım. Demekki değişen bir şey yokmuş.