tarihçi kitabevi'nin her cumartesi verdiği tarih sohbetlerinin bugunku konuğu idi.
sarfettiği sözlerle karanlık dünyamızda ışık tuttu.
geç kalmasına ragmen trafik ve ulaşım (meydanlarda yaratılan trafik) nedeniyle büyükşehir belediyesine geydirdi ve belediye imkansızlıkların ardına saklanmamalı işini yapmalı diyerek yapıcılıgı gösterdi.
net ve tartısmasız tavırları, gündemde gereksiz yer iştigal eden konuları bitirecek kalitedeydi.
her fırsatta dile getirdiği "Türkler tarih yapan bir millettir ama tarih yazmayı bilmez" atfen "türkler tarihidir ama tarihçi değildir" diyerek yineledi. özellikle geçmişle ilgili sorularda (ki biri her zamanki gibi chp-dersim ilişkisi ve akp hükümetinin tarih pasajlarını kullanarak gündem yaratma cabasına atfen) zaman ve şartlar üzerinden tarih yorumu yapılır diyerek son noktayı koydu. tartışmadı bile. sadece zaman ve sartları bilmeden görüp de yaşamadıgınız, bilmediginiz bir konuyu, sadece kulaktan dolma bilgilerle yargılamanın yanlıslıgının altını çizdi.
müzeleri yeterince gezmediğimizden, kültürsüzlükten bahsetti. okuma yazma alıskanlıgından ziyade kültür'ün önemini vurguladı.
kitabımı imzalatırken hafifçe eğilip artan tarih yayıncılıgı konusundaki fikirlerini sordugumda kısaca basarılı buldugunu, artışın fevkalede iyi oldugunu ancak dogru bilgiyi, yanlış bilmeye yeğleyecegini söyledi.
derin tarih dergisini sordugumda ise derin konulara girmeyelim dedi. varın ötesini siz düşünün.