Fethullah talebelerinden biriyim. Aşağıda anlattıklarımı bizzat yaşadım. Sizinle paylaşmak için yine kendim yazdım.
Fethullah şebekesine, düne kadar dinsel bir cemaat olarak bakıldı, hatta bu bakışın içinde biraz hoşgörü ve sempati de vardı!!! Ama zaman içinde takke düştü kel göründü!!
içlerinde gerçekten inanmış saf Müslümanları bir kenara ayırırsak, Fetullahın Müslümanlıktan öte islamı yok etmek için organize edilmiş bir ajan olduğunu görürüz!!
Bizim gözden kaçırdıklarımız zamanla, daha bariz olarak ortaya çıktı!
Gördük ki; salt dinsel inançlarını yaşamaya çalışan bir cemaat değildir. Uluslararası alanda at koşturan, son derecede tehlikeli bağlantılarıyla, ekonomik kaynakları ile, eğitim kurumlarıyla, ülkemizin yüz yüze olduğu tehdit ve tehlike dizinidir..
Fetullah şebekesi, ABD ve iNGiLiZ ALAŞIMLI oralarda dizayn edilmiş, islamın içini boşaltıp Türklüğü acz içine düşürmekle görevlendirilirmiş bir Vatikan kuklasıdır!!
Fethullahçılar, mevcut ekonomik kaynaklarını yapılabilecek en akılcı ve en değerli alana, eğitim yatırımına tahsis ettiklerinden, diğer şeriatçı yapılanmalara kıyasla, ülkemizin sadece bugününü değil, daha çok geleceğini tehdit etmektedirler.
TSKya sızmakta zorlanan ama buna rağmen yılmaksızın girişimlerini sürdüren fethullahçılar, istihbarat birimlerindeki kadrolarını, alternatif silahlı kuvvetler olarak algılamaktadırlar. Bununla birlikte adliye ve mülkiye kadrolaşması ise, bu gücü daha da pekiştirecek ve devletin içten ele geçirilmesini ya da bir başka ifadeyle devletin kansız teslim alınmasını temin edecektir.
polis okullarına ve polis akademisine sızarak burada kadrolaşan ve daha sonra personel, eğitim, bilgi-işlem, terörle mücadele, istihbarat gibi birimlerde kökleşmeye çalışan Fethullahçılar, istihbarat birimlerinin yanı sıra, var oldukları her yerde ve ortamda, şeyhleri F.Gülenin kaset ve kitaplarındaki tedbir ve temkin,taktik ve strateji içeren direktiflerinin gereğini yerine getirerek bugünkü güç düzeylerine erişebilmişlerdir.
Ankara DGM, F. Gülen iddianamesinde şöyle denmektedir:
F.Gülen gurubunun başta milli eğitim ve emniyet teşkilatı olmak üzere bütün devlet kadrolarına sızma çalışmaları yaptığı ve önemli ölçüde muvaffak olduğu bilinmektedir.
istihbarat Daire Başkanlığının 10 Mart 1992 gün ve 1992/79 sayılı yazısında şöyle denilmektedir:
Ankara polis koleji öğrencilerinin % 50'sine yakın bir kesimi ile çeşitli şekillerde temas kuran örgüt elemanları, kendilerine yakın olanlar üzerindeki ajitasyon çalışmalarını sistemli olarak yürütmektedirler.
Yukarıda belirtilenlerin büyük bir bölümü gerçekleşmiştir!!
Gelecekte Emniyet Teşkilatının bürokratlarını oluşturacak Polis Koleji öğrencilerinin, koleje seçiminden itibaren her aşamada sistematik bir çalışmanın yürütüldüğü görülmektedir.
Emniyet Genel Müdürlüğünce yayınlanan istihbarat bülteninin 70 nolu nüshasından bir alıntı:
GURUBA AiT, ÜLKEMiZDE FAALiYET GÖSTEREN EĞiTiM-ÖĞRETiM KURUMLARINDAN BAZILARI AŞAĞIDA BELiRTiLMiŞTiR:
izmir Yamanlar Fen Lisesi,
istanbul Fatih Koleji,
istanbul Safiye Sultan Kız Lisesi,
Mersin Yıldırım Han Lisesi,
Ankara Samanyolu Lisesi,
Van Serhat Lisesi,
Denizli Server Lisesi,
Erzurum Aziziye Lisesi,
Erzincan Otlukbeli Lisesi,
Eskişehir Ertuğrul Gazi Lisesi,
Sakarya Işık Lisesi,
Manisa Şehzade Mehmet Türk Lisesi,
Aydın Nizami Erkek Lisesi,
Fatih Üniversitesi.
YAYIN ORGANLARI
Gurubun yayın organları arasında Sızıntı Dergisi, Yeni Ümit, Aksiyon, Zaman Gazetesi, Samanyolu TV, kuruluşları arasında da Akyazılı orta ve yüksek eğitim vakfı, Türkiye Öğretmenler Vakfı, Türkiye Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı gösterilmiştir.