çok sevmişsindir bir zamanlar ama bir şekilde olmamış bitmiştir fakat buna rağmen belki haftalar belki de aylar boyunca hala yalnız onu düşünmüş onu sevmişsindir kendi içinde. en sonunda sevgisini içinden söküp atamasan bile hayatını eski yaşanmışlıklardan, sürekli gözünün önünde dönüp duran hatıralardan kısacası onun çekim alanından kurtarmayı başarmışsındır. normal bir insan gibi yaşamaya, tekrar hayattan keyif almaya başladığın günlerden birinde ortak bir dostunuz gelir ve muhabbetin arasında geçenlerde falanca yerde xxxxx i gördüm iyiydi hoştu vs, siz görüştünüz mü hiç peki bunca zamandır gibi bir laf eder ve senin kendini toparlamak için harcadığın ayları, belki de yılları bir anda buruşturup çöpe atar. onun adının geçtiği an farkedersin ki aslında ne unutmuşsundur, ne de içindeki sevgi bir gram azalmıştır ve yokluğunun ardından kalansa kocaman bir boşluktur. işte bence bu çok sevmektir. belki mallığın dibine vurmaktır ama sevmektir işte.
not: insan bu kadar mal, bu kadar düşüncesiz olmamalı, hani bazen deriz ya insanlara hayatımı siktin diye, işte o ortak dost bugün hayatımı siktin attın, bravo kutluyorum seni.