izmir ekonomi üniversitesi

entry157 galeri video1
    112.
  1. kaliteli ve alanına gerçekten hakim olan akademik personel, bu okulun artı hanesine yazılabilecek yegane şeylerdendir kanaatimce. bunaltıncaya kadar zorlarlar, fakat hak edene de notunu verirler. odalarına gittiğiniz zaman geri çevirmez, yardımcı olmaya çalışırlar. hocalar tarafından sürekli verilen ödev, proje ve sunum üçlüsünden kurtuluş yoktur. 4. sınıfın son haftalarında bile bu üçlü, baş gösteren sıcaklara aldırmaksızın yakanızdadır. bu kriterlere ihtimam göstermezseniz, az önce bahsettiğim akademik personel tarafından "ff" ile ödüllendirilme potansiyeliniz mevcut, zira çoğu dersin not bareminde %10'luk veya dersine göre yüzde 20'lik yer teşkil eden "ödev" kriterini görürsünüz. yine benzer yüzdelerde seyreden sunum ve proje kriterlerini de hesaba kattığınız zaman, işin rengi ortaya çıkıyor. hatta bazen final ve vize notlarından ziyade, bu kriterler belirler geçme durumunu. fakat, yine de, bunların dersten derse değiştini bir daha hatırlatayım. ayrıca, devamsızlık konusuna acayip takan hocalar vardır. derslerinize mümkün olduğunca gidin. zaten bir ders için yaklaşık 4 hafta gitmeme hakkınız var, bir döneme yaymaya çalışını bunu. ne var ki, bazı hocaların kötü bir alışkanlığı vardır; isim isim okuyarak yoklama almak. hocam, bunu yapma işte. isimleri okuyup, +/ - falan koyuyorsun, garipsiyor insan. dolaştır bir imza kağıdı, herkes çaksın imzasını. gelmeyen adamları biliyorsun işte, en fazla 40 kişi civarında oluyor bir sınıf. ille de devamsızlık diyorsan, onların isimlerini not edersin. neyse, öğrenci profiliyle devam edelim.

    ne yazık ki, her vakıf üniversitesinde olan o ortak tiplerden burada da mevcuttur. kantinde güneş gözlüğüyle oturan, koridorlarda demet akalın şarkıları söyleyen, "bugün ne kadar para yesem?" sloganını şiar edinen, belli bir hayat görüşü olmayan, siyaset konusunda zerre kadar fikri sahibi olamamış, aynı dersi dördüncü kez almaktan pek de mutsuzmuş gibi gözükmeyen kimselerle doludur bu okul. öğrenci potansiyeli hanesine koca bir sıfır verilebilir rahatlıkla. hatta bazı kimseler, 5 sene boyunca 2. sınıfa tamamen geçiş yapmayı başaramamış olmasına rağmen, her gün orada burada takılmaya devam etmektedir. bir de benim anlamadığım bir şey var. az önce bahsettiğim gibi, okulun büyük bir çoğunluğu kolej mezunu. fakat, her sene okula 1300 öğrenci alınıyorsa, bunların yaklaşık 900 kadarının yolu hazırlık sınıfına düşüyor. bu da yetmiyormuş gibi, hazırlığı iki sene okuyanların sayısı da, çok az bir rakam değil. bir de, kendince hayatı çözmüş, her alanda başarısız fakat bir gece kulübüne gidip, 1000 tl civarında harcayan tipler de mevcuttur. şu meşhur sigara - araba anahtarı - telefon üçlüsünü masaya koyan tipleri bol bol görebilirsiniz. bu kategoriyi kenara bırakalım, zira bu lümpen ve fason güruhtan ibaret değil okul. her türden insan mevcut. çok baba dostlarınız da olabilir.

    biraz da okulun mali uygulamaları ve yerleşkeden bahsedeyim. son sene haricinde, "teknoloji hizmet bedeli" gibisinden bir isim verdikleri 100 tl'lik bir meblağ talep ediyorlardı. paranın karşılığını alıyor muydum peki? hayır. ulan ne teknoloji hizmeti sağlıyordun? internet desen, yerlerde sürünüyor. okuldan çıktı almak için ayrıca para istiyorsun, bunlar dışında sunduğun ve "teknolojik" olarak nitelendirebileceğim bir olanak yok. kantine taktığın dandik lcd ekran için almıyordun bu parayı herhalde? "oasis" denilen sistemin tökezlemediği bir ders seçimi dönemi olmamıştır. teknolojik açıdan düzelme görülmemiştir. bundan sonra olur mu bilemem. ayrıca, öğrenci belgesine de para veriliyor. dur, daha bitmedi. okul biterken, 130 tl diploma parası veriyorsun. sanırsın altın varaklı bir diploma veriyorlar. girişte verdikleri ve üzerinize zimmetledikleri laptop'u satın almak isterseniz, 150 lira bayılıyorsunuz. bildiğin dalga geçiyor adamlar. artık ver o bilgisayarı öğrenciye, hediye et. yerleşkeye gelecek olursak, hayalinizdeki kampüs yapısıyla hiç örtüşmediğini söyleyebilirim. yani en azından benimkiyle örtüşmüyor. fakat, kıç kadar bir alanda, yurt binası da dahil olmak üzere,dört bina ve daracık bir bahçe bana yeter diyorsan, orasını bilemem.

    neyse. kafanı kullanırsan, dört senede çıkarsın buradan. götünden terler akacak, hocaların eziyetlerine katlanacaksın ve bir daha önünden bile geçmek istemeyeceksin. özeti bu.
    0 ...