Kuranda iki sure benzer ifadelerle başlar: Ey örtüsüne bürünen
Müzzemmil ve Müddessir sureleri.
Birinde Ya Eyyuhel Müzzemmil diğerinde "Ya Eyyuhel Müddessir ifadeleri kullanılır.
Bunlar esas olarak Peygamberimize yapılan hitaplardır. Aslında vurgulu hitaplardır bunlar ve ardı sıra yapılması istenilen emirler gelir. Kuranın ilk inen ayetleridir de bunlar. Âlimler bu hitapların sebebi hakkında farklı görüşler serd etmişlerdir. Ancak daha sonra gelen ayetlerden anlam olarak nerdeyse aynı olan bu ifadelerin iniş sebepleri daha net görülebilecektir.
Büyük tefsir âlimlerinin de görüşlerinin yardımıyla bu iki hitap arasındaki farklılığı şöyle izah edebiliriz:
Peygamberimiz ilk vahyi aldıktan sonra korku ile evine gelmiş ve Hz. Haticeden kendisini örtmesini istemiştir. Korku ve heyecan halinin sebep olduğu üşüme ve titreme neticesinde üzerini örttüren Peygamberimiz bu arada hem başına gelenleri anlamlandırmaya hem de yaşadığı o şiddetli olayın etkisinden kurtulmaya çalışmıştır. işte Müddessir suresindeki ilk ayetlerin (ilk beş veya ilk on) bu sırada vahy edildiği söylenir.
ilk ayetten sonra, Efendimizin kalkması ve insanları uyarması emredilmektedir. Bu hitapla içinde bulunduğu korku halini bir an önce atması ve asli görevine başlaması istenmektedir. Aslında bir nevi, Hirada yaşadıklarının bir hayal mahsulü olmadığı ve gerçeğin te kendisi ile karşı karşıya olduğu aynı zamanda mesuliyeti çok büyük bir iş için kendisin seçildiği ve bu yüzden korkması, gizlenmesi değil kalkması ve Yüce Mesajı insanlığı bildirmesi emredilmektedir.
Kimi âlimler Müzzemmil suresindeki hitabın ilk vahiyden sonra yapıldığını söylemişlerdir. Ancak Müzzemmildeki hitaptan sonra gelen ifadeleri Müddessirdeki ifadelerle karşılaştırdığımızda Müddessirin daha önce nazil olduğunu söyleyen âlimlerin isabetli görüş belirttiğini düşünmekteyiz.
Müzzemmildeki ifadede ise bizce korku ve heyecan haliyle üzerin örtülmesi değil gece vakti uyurken üzerin örtülmesi kastedilmektedir. Burada örtüsünü ya da üzerini örttüğü şeyi sıkı sıkı sarılan, buna bürünen manası vardır. Bu durum kış geceleri için söz konusu olur. Yazın insanlar yatarken ya hiç örtü kullanmazlar veya ince bir örtü kullanırlar ki bunu da sıkı sıkıya bürünmezler. Kışın gecenin soğuğu örtüye veya yorgana iyice sarılmayı bürünmeyi gerektirir. Bu ayetten sonra gelen gecenin biraz dışında namaz kıl ifadesi son ayetteki gece ve gündüzün ölçüsünü belirleyen Allahtır ifadesi bu görüşü desteklemektedir. Burada şöyle denmek istenmiştir: