kıyamet i aşk

entry18 galeri
    15.
  1. artık, "küçükken kapıya sıkıştığı için ağrıyan, sigaramı tutmamı sağlayan, arabanın direksiyonunu kavrayan, şaziyenin saçlarına dokunduğum, bayramlarda annemin babamın elini öpmek için tuttuğum ellerim yok mu? bin bir heyecanla şaziyeye koştuğum, basketbol oynarken zorladığım, merdivenleri üçer beşer çıktığım ayaklarım yok mu? şaziyeyi gördüğüm gözlerim yok mu artık ? küçükken fermuara sıkıştırdığım" daha sözüm bitmeden 1. melek sözümü kesti ve " artık onlara ihtiyacın yok dostum." dedi.

    biraz daha geniş olan koridorda sağlı sollu boşluklar vardı. biraz ilerleyince bir adamın bir boşlukta yere bağdaş kurup oturduğunu gördüm. adamın elinde bir tek sigara vardı. yanında da yeni açılmış bir karton sigara. (heralde elindekini de kartondan çıkarmış.) adamın sigarası yanmıyordu ve benden ateş istedi. ceplerime bakayım dedim, cebim yoktu. meğerse adamın azabı buymuş. sigara var ateş yok, adam ateş arıyor ama bulması imkansız. meleklere sordum "bu adama bir ateş bulamaz mıyız" melekler "cık" dediler. "peki adamın günahı neydi" dedim. 1. melek adamın arkasındaki duvarda asılı olan kağıdı aldı ve okumaya başladı. "adam sarhoş olduğu bir gün eve gelir, salondaki kanepeye uzanır. bu sırada karısı ve çocukları odalarında uyumaktadır. adam bir sigara yakar, sigarasını yaktığı zippo çakmak kanepenin arkasına düşer. adam nasıl olsa sönmüştür deyip bakmaz. adam alkolün etkisiyle hemen sızar. çakmak açıktır ve sönmemiştir. çakmağın ateşinden yandaki küçük masanın örtüsü tutuşur. oradan da halı kanepe derken tüm ev yanar. adamla birlikte tüm ailesi yanarak can verir. onun içindir ki bu adama ateş verilmez. bunun, buradaki cezası budur."
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük