işçinin en demokratik hakkı olan grev, kurum tarafından gaspedilmeye calisiliyor. işçi de bunu protesto için ış birakma eylemi yapıyor haklı olarak.
4000 lira ücret alan işçi grev mi yaparmış diye söylenen hükümet yanlılarını gördükçe bu ülkede ezilen sınıfın neden ışçiler olduğunu anlamamak elde değil. değil 4000, 40bin dolar alan bir yönetici bile gerektiğinde isyan edebilmeli. bazen çalışma şartları ya da kısıtlanan haklar ya da iş güvenliği gibi sıkıntılar alınan ucretle kiyaslanmamalı. çok yüksek ücretle çalışan bir işçi , iki gün sonra kovulmayacaginin garantisi yoksa, gerektiğinde hakkını aramak için grev yapabilme özgürlüğü kisitlaniyorsa her türlü isyan edebilmeli.
80li yıllarda o meşhur madenci yürüyüşünde yine ortaya çıkmıştı bu akıl fukaralari. en yüksek işçi ucretine sahip madenciler ne demeye grev yapıyorlar diye kralcıliga soyunmuşlardı. ama madencinin nasıl bir işi olduğu ya da hangi şartlar altında bu işi icra ettiği hakkında hiç bir fikri olmayan bu insanlar, nefret kusmaya bugünkü olayda da devam etmektedir görüldüğü gibi.
işçinin 700 lira gibi insanlık dışı bir ucrete mahkum edilmesi, daha yüksek ucretle çalışanların değil, ışveren çıkarları için bu gelir farkına müdahale etmeyen, asgari ücrette iyilestirme yapamayan, memuruna %4lük zammı müstahak gören hükümetlerin suçudur.
özetle, grev işçinin en doğal, en demokratik hakkidir. ışveren ya da devlet tarafından bu hak gaspedilemez. edilmeye yeltenirse birileri, işçi meydanda gereken cevabı verir. şimdi olması gereken, bütün işçi sendikalarinin birlik olması ve bu 140-150 mağdur işçiye sahip çıkacak elemiş ortaya koymalı.