çok severim çook çok. otelin birinde bir aquapark vardı, kaydırağın birisi tüm otelin binalarını sıra sıra dolaşıyordu, metrelerce yani. kaydıraktan kaymaya başlayınca dakikalar sonra ancak havuza ulaşıyordunuz, üstü şeffaf bir malzemeyle kapatılmış, kayarken heryeri de izliyorsunuz. o kadar güzel ki vaktin nasıl geçtiğini anlayamıyorsunuz.
ha bir de dümdüz kaydıraktan koşarak inmeye çalışan, havuza takla atarak inmeye çalışan yurdum insanı var kafayı gözü dağıtan, onlar ayrı bir konu tabii.