27 mayıs darbesi

entry119 galeri video2
    70.
  1. "cemal süreya, mülkiye'ye girdiği yıllarda umutla karşıladığı demokrat parti iktidarını, asteğmen olarak öfkeyle uğurlar.

    türkiye 27 mayıs ihtilaline doğru giderken, ardında karanlık bir tablo bırakıyor. işten atmalar, tutuklamalar, yasaklamalar, rejimin son günleri. mitingler, gösteriler, grevler polis zoruyla engelleniyor. sendikaların kapısına kilit vurulmuş. iktidara karşı tepki giderek daha geniş kesimlere yayılıyor. cemal süreya'da bir grup arkadaşıyla birlikte bu politik ortamın etkisinde.

    'kahrolsun diktatörler
    bu dünya size kalır mı'

    sloganıyla meydanları dolduran gençliğin coşkusu, 28 nisan günü turan emeksiz'in polis kurşunuyla şehit olması, bu genç subayları da heyecanlandırır: turgut erdem, öztin akgüç, ismail aydın hakkıoğlu, cemal süreya, altan öymen ve cafer canlı.

    555k şifresiyle randevu verilir. 5 inci ayın 5 inci günü saat 5'te kızılay'da buluşulacaklar.

    "karar verdik; kızılay'da hep beraber yürüyecek, yürürken de osman paşa marşını ıslıkla söyleyeceğiz.
    o gün. 5 mayıs günü, saat 5'te, kızılay'da, küçük bir olayın nasıl büyüyebildiğini, taşıran bir damla olabildiğini gördüm.
    birkaç görüntü var ki hiç gözümden gitmez.

    büyük sinema'nın önündeyiz. müzisyenimizin işmarıyla marşı ıslıkla söyleyerek geniş kol yürümeye başlar başlamaz caddeyi dolduran kalabalıkta bir dalgalanma oldu. karşılıklı gidip gelen topluluklar, tek tek kişiler, bizim yürüyüş yönümüze (kavaklıdere) katıldılar. bizden uzun boylu bir gencin sıçrayarak (ne sıçrama!) büyük sinema'nın kapısının üstüne asılmış zeki müren konseri bez afişini yırttığı görüldü.

    arkadaşlarımızdan biri (yıllar sonra bakan oldu) olayın daha başında yok oldu. geri kalan altı kişi yürüyoruz. o ara, kısa şiirleriyle de kendinden söz ettiren genç bir öykücü arkadaş bizim gruba yaklaştı. benden beş lira borç istiyor. bende yoksa arkadaşlarımdan isteyebilirmişim. unutamam.

    birden nasıl oldu, bir ses mi geldi, başlarımızı geriye çevirdik. caddenin karşı kıyısında, ankara sineması'nın hizasında koyu renk giysileriyle, geçit resmi düzeninde ilerleyen bir grup insan: menderes ve bakanları... caddenin o kısmı onlar için açılmıştı. kızılay binasının önünde menderes'i tartakladılar. çok yakındaydım. inanılmaz bir şeydi. iki genç bakanın yakasına yapışmıştı." (782. gün)

    cemal süreya bu eylem sırasında milli savunma bakanlığı arge bakanlığı'nda yedeksubay. kuruluşun bütçe çalışmalarına yardım etmekle görevli.

    555k şiiri bu olaydan iki gün sonra şon şeklini alır. bir aylık bir geçmişi var.

    dikkat edilirse şiirde doğrudan olay değil, 27 mayıs'ın hemen öncesindeki ağır havaya karşı bütün bir halkça karşı çıkış anlatılır.

    "bir başka günlerdi... birbirini tanımayan iki kişi sokakta karşılaşsa, oracıkta durum değerlendirmesi yapıyor; general, yedek teğmene içini döküyordu. karşı gösteriler yapan ayrı bir gençlik de yoktu. özellikle ankara'da, herkes bir bütün halinde birleşmiş gibiydi.

    küçük bir olayın toplumsal planda kökü varsa, birden nasıl büyüyebileceğini gördüm o gün."
    0 ...