''özgürlüğüm. sana böyle seslenirdim.
özgürlüğüm uzaktasın kokunu özledim, bakışlarını özledim, beden sakladıklarını özledim. beni karşında çıplak bırakırken içinde taşıdıklarını özledim. çılgınlıklarımızı özledim, hesapsız,plansız yaşamamızı özledim.
elim yandığında sakaryadan yanık kremi getirmeni özledim, limonlu birayı özledim, sarhoşken kustuğum zaman kovanın içinde yüzen makarnalara bakıp bakıp gülmeyi özledim. karanlık bir gecede taş sektirmeyi özledim.
bunlardan ziyade özgürlüğüm bana rındık demeni özledim.
okur musun bunları bilmem ama sen bilmeden sesiz sedasız seni bunları yazıp aptal aptal ağlamak çok kolay geliyor bana.
mehmet atlıyı sürekli dinliyorum biliyor musun, denge dile min şarkısını çalmayı bile öğrendim. sen gelince çalacaktım sana... olmadı aramızdaki ''o'' duvara yenildin sen önce ardından ben aramızdaki uzaklığa yenildim.
aptal aptal neden buraya bunları yazıyorum bilmiyorum ama sadece dayanamıyorum artık.
off yine çok konuştum ben demi.
mutlu ol sen özgürlüğüm bakma bana, bakma seni görmek istemiyorum dememe ben hep seni istiyorum''