en son çıkardıkları 007 villain collectionla ticari zekasını bir kez daha kanıtlamış marka. james bond dünyasında en çok neyi sevdiğini sorgulatıyor insana, kötü adamları mı bond'u mu mesela? bir de bond ne kadar iyi bir adam ki onun saati yok? nedense kendisi hakkındaki şahsi fikrim kendisinin dahi iyi adam olduğunu iddia etmediği hakkındadır.
hadi bond'u geçtim, tek sağ kalan kötü olarak ona ayrı koleksiyon çıkarsınlar ama alex trevelyan'ın (sean bean) nesi vardı be kardeşim şöyle trenli mirenli bir saat yapmadınız, hadi onun en azından ekip arkadaşı xenia onatopp (famke janssen) için yaptınız diyelim, ya gelmiş geçmiş en iyi bond kötüsü maximilian largo'ya (klaus maria brandauer) ne oldu, film hepten kayıp listede, en azından bayağı akılda kalır bir kötü kadın olan fatima blush'a (barbara carrera) bir saatçik yapsaydınız. hepi topu bir akrep bir yelkovan, bir miktar cam ve deri be esirgediğiniz, ha bir de noktalar var saat gösterme şeysi.
her ne ise, nostaljik saat dizisi insanı duygulandırıyor tabii, özellikle çoğu kötü sovyetlerden gelince saatlerde o yasak ve güzel işaretleri bulup çocukluğunuzun süper gücüne bond'u unutup nostaljiyle bakıyorsunuz. hayat film gibi geçiyor gözünüzün önünden.