aslında çok uzun zamandır bir şeyler yazmak istiyordum bu konu hakkında ama söyleyeceklerim bin defa yazıldı, söylendi.
aslında facebook müthiş bir fikir, yıllardır "acaba ne yapıyordur şimdi nerelelerdedir?" diye kendi kendine sorduğun sorularının cevabını bulma aracı... uzak mesafedekileri bir şekilde yanına getiren, bağlantıyı koparmamanı sağlayan bir sosyal gereç. elbette özel hayatla ilgili pek çok soruna da sebep oluyor, bütün hayatını kendi ellerinle, bile isteye bir şirkete sunuyorsun, bu problemi son derece teknik olarak açıklayan son derece kaliteli yazılar var, ahkam kesmek bana düşmez.
ben son derece öznel bir açıdan yaklaşmak istiyorum olaya... facebook benim hayatımı nasıl etkiledi?
sanırım 2007 yılında ilk hesabımı açtım, üniversite, lise, ilkokul derken tüm arkadaşlarım, eskiler bir bir ekledi... pek aktif bir kullanıcı değildim. 2009-2010 yıllarında edinburgh'da bulunduğum sürece edindiğim arkadaşlar da listemde yer aldı. türkiye'ye döndükten sonra istanbul'da tanıştığım ve sık görüştüğüm yabancı arkadaşlarım, çalıştığım uluslararası organizasyondaki yabancı iş arkadaşlarım derken liste 2/3 yabancı arkadaşlardan oluştu... zaman zaman iletilerimi ingilizce paylaşıyordum, bu listemdeki türk arkadaşlarımda garip tepkilere yol açtı... istisnasız her iki günde bir değişik birinden neden türkçe yazmadığımla ilgili mesaj alıyordum. sorular meraktan değil, hesap sorma arzusundan kaynaklanıyordu. komik, aynı şey ingilterede de başıma geldi, türkçe içerik paylaştığımda bir arkadaşım beni eleştirdi, arkadaşlarımın anlamadığı bir dilde yazdığımda çevremdekilere saygısızlık etmiş oluyormuşum...
özel gün ve haftalarda profilime türk bayrağı koymayınca, şehit haberlerinde gül resmi eklemeyince, militarist yorumlar yapmayınca da eleştiri aldım. ben de insanları yargılamaya başladım, mavi marmara olayından sonra "aslında hitler haklıymış" diyenleri profilimden sildim, vb...
mesajlarına acilen cevap vermediğim insanlar sitem ettiler, halbuki birbirimizn telefonu bile yoktu, en az on yıldır görüşmemiştik bu insanlarla... doğum günlerini hatırlamadığım insanların doğum gününü kutlamak zorunda kaldım, kutlamazsam sitem edildi... yüzünü bile hatırlamadığım insanlar doğum günümü kutladı, ertesi yıl doğum günü tarihimi kapatınca doğal olarak kimse kutlamadı...
ama en önemlisi, özlediklerimi, merak ettiklerimi bana yakınlaştırması gereken bu sosyal aracı arkadaşlarım, akrabalarım, listemdekiler, listemde olmayanlar, listemden çıkarttıklarım bir sosyal baskı aracı haline getirmeye başladılar ve bu beni çok rahatsız etti.
birkaç defa hesabımı dondurdum ama merak ettiğim bir şey olduğunda hesabı tekrar açtım. birkaç ay önce artık gına geldiğini anladım, listeme bakarsam 380 küsür arkadaşım vardı ama üzüldüğümde, sevindiğimde, karnım ağrıdığında tek bir kişiyi arıyordum. birkaç ay önce paylaştığım bütün fotoğraf, bilgi, ıvır zıvırı sildim... sonra da tüm arkadaş listemi silerek facebook hesabımı tümüyle kapattım. bunu yaparken pişman olacağımı düşünüyordum aslında ama öyle olmadı. şimdi bütün sevdiklerim, özlediklerim kalbimde... anılarımı hatırlıyorum, özlersem eski fotoğraflarına bakabilirim, ne yaptıklarını hayal edebilirim. şimdi onlar benim çok sevgili arkadaşlarım ve ben onları düşünürken hiçbiri "aslında hitler haklıymış" gibi andavalca yorumlar yapmıyorlar...