şimdi diyorsunuz ya: "din siyasal alana karışmaz, devlet ve devlet işlerinden ayrı olmalıdır" diye. fakat tabi ki de "laik sistem insanlara din ve vicdan özgürlüğü verir" lafını da söylemeyi ihmal etmiyorsunuz. şimdi ben size soruyorum: eğer benim dinim, inanç sistemim bana siyasal alanda sorumluluklar veriyorsa, laik sistem bana özgürlük(!) verecek mi?
muhtemelen diyeceksiniz ki: "din insanın içindedir, vicdani/bireysel bir meseledir." fakat bu sizin "din" anlayışınıza, tanımlamanıza göre böyle. benim dinim bana siyasal alanda, hatta askeri, ekonomik, toplumsal, ailevi vs her alanda sorumluluk yüklüyor. benim dinime göre din kelimesi; bir yaşam tarzı, gidilen yol anlamına gelir ve ben dinime göre hayatın her safhasında sorumluyum. laik sistem bana siyasal alanda özgürlük veriyor mu, vermiyor mu? veriyorsa, bu sistemde neden dini partiler kurulamıyor, anayasanın "dine" göre değişiminin önü açılmıyor? yok eğer verilmiyorsa, "din ve vicdan özgürlüğü" ifadesinin manası nedir? yoksa bu sadece insanları kandırmak için bir kuruntu mu?
ayrıca laik sistem ve müntesipleri neye dayanarak "din" kelimesine mana veriyor? ya da ben laik sistemi benimsemeyen biri olarak, hatta tamamen karşısında biri olarak, sizin ve sisteminizin yaptığı "din" tanımını benimsemek zorunda mıyım? kendinize göre bir "din" tanımı yapıyorsunuz, sonra da "din ve vicdan özgürlüğü" diyerek insanları avutuyorsunuz. bir kere siz "din" kelimesini tutsak etmişsiniz. o vaadettiğiniz özgürlüğü "din" kelimesine dahi vermiyorsunuz. dini yaşamanın özgür olduğunu söylüyorsunuz, fakat dinin sınırlarını da siz belirliyorsunuz, allah aşkına, bu mu özgürlük? bir kere dinin sınırlarını, manasını sizden mi öğreneceğiz, yoksa dini gönderen yaratıcıdan mı? din kelimesini dahi kendi kafanıza göre tanımlıyorsunuz. benim dinim bütün hayatımda geçerlidir: hem vicdanım da hem de sosyal hayatımda.
not1:laik sistemden özgürlük talep ettiğim için söylemiyorum, "din ve vicdan özgürlüğü" ifadesinin ne kadar içi boş bir ifade olduğunu ifşa etmek istiyorum.
