yalnızız

entry105 galeri video1
    46.
  1. ikinci dünya savaşı sonrası... insanlar ümitsiz, endişeli, korku içinde. böyle bir ortamda kimileri tamamen kendisini düşünür, hazcı bir anlayış edinir, dış dünyadaki karmaşaya duyarsız kalarak hayattaki en büyük idealleri adeta yemek,tüketmek oluverir. kimileri çözümü dışarda arar, kurtuluş batı'dadır. kimileriyse kendilerinde bir dünya kurup buraya sığınırlar, ada derler, ütopya derler, simeranya derler bu kurduklarına...

    yalnızız, ana karakterinden en yan karakterine herkesin yalana bulaşıyor olmasının kaçınılmaz kıldığı yalnızlığı konu edinen, ideal karakteri olmayan kitaptır.

    romanın arka planını iki önemli şey oluşturur. ilki, bergson'un sezgicilik'i. öyle ki bu akımın kıvılcımları, karakter ile olaylarla sayfalara sıklıkla sıçrar. samim'in meral'e, feriha ile yaşananlardan habersiz aynı dudak boyası alması, telekinezinin ta kendisidir. yine meral'in ölümünde başka mekanlarda bulunan samim, mefharet ve necile'nin yanık kokusu almaları sezgicilikle açıklanır. renginaz'ın ruhlarla olan konuşması, meral'in felaketini önceden saatine kadar biliyor oluşu da.

    psikolojik tahlileriyle çağdaş romanlarımız arasından yeri bambaşka olan yalnızız'ın arka planını oluşturan ikinci ve daha önemli nokta ise yalnızız'ı yalnızız yapan asıl şey, simeranya'dır. simeranya, kitabın ana karakteri samim'in çevresindeki huzursuzluklardan kaçtığı adası, kendince kurduğu ütopyasıdır. ikinci dünya savaşı oluşan kaos ortamından kurtulmak için bacon, huxley gibi yazarların da bu tür ütopyalar kurduğu bilinse de peyami safa'nın simeranya'sının başlı başına bir adının olması, daha da önemlisi sağlam bir inanca dayanması onu, o dönemde oluşturulan ütopyalardan ayrı kılar. kitapta, yer yer samim'in hatıra defterinden aktarılan notlarla, simeranya adasının nasıl bir yer olduğu anlatılır. bu notlarda, eğitimden sıkça söz edilir. Simeranya'nın eğitim yapısında ezberci, dikte edilen bir anlayış yok, okulun yerine de laboratuar ve kütüphane vardır. öğrenciler, kendi yeteneklerini geliştirme adına istedikleri alana yönelirler, araştırma ve çalışmalarını kendi ilgilerince yaparlar. memnunsuzluk durumunda ise istenilen herhangi bir alana geçiş mümkündür. genel anlamda baktığımız eğitime, öğrenmeyi öğrenmenin ön planda tutulduğu bir sistem hakimdir. seneler sonra batı'nın 1980'lerde, türkiye'nin ise 2000'lerde is eğitim anlayışına oturtmaya çalıştığı öğrenci merkezli anlayış da hemen hemen budur. sağlık alanında, önleyici sağlık hizmeti benimsenmiştir. hastalığın insanın vucudunda değil hayatında aramak gerektiğine inanılır. simeranya'nın sağlık görüşü, hastalıkların biyolojik değil tamamen ruhsal kaynaklı olduğudur. en basitinden bir insan grip olduysa, bunun sebebi hastalık öncesi yaşadığı moralsizlik, endişe ya da stres gibi olumsuz ruh halleridir. bu adanın bir diğer önemli anlayışı ise, kitaptan sonraki senelerde önem kazanmış olan pluralist bakış açısıdır. bu bakış açısına göre bilimler insani, pozitif gibi dllara ayrılmayıp tek çatı altında birleştirilmiştir. bütün bunların yanında yalan kavramı da simeranya'nın anlayışında özellikle yer bulur. yalan, bu adada, asla kabul görmeyen, dışlanmış kirliliktir. bu temiz dünyayı böylesine yaşanılır kılan en büyük etkense hiç şüphesiz yalanlardan arınık olmasıdır.

    yalnızız, bir yerlere çağırışın romanıdır. yazar içinde döneminin her şeyini barındıran kitabında herkese, bütün insanlara seslenir: "tarihinin hiçbir devrinde kendine bu kadar yabancı, bu kadar hayran ve düşman olmadın."
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük