ne ölmektir, ne başka bir şey.
8 ay boyunca çektim ben bunu. tam 8 ayımı sadece birini beklemekle geçirdim. ölesiye aşığım dedim, o gelmeyecek ama aşığım dedim, ondan başkaları da geldi ama ben onu unutamadım dedim, böyle ağzıma sıçmasına rağmen istemem aşktan başka bir şey değildir dedim.
bana aksini söyleyenler oldu; bu aşk değil dediler, saplantı dediler, kafayı yemişsin dediler, geçti dediler. onları bile karşıma aldım. hayır dedim, benden iyi mi bileceksiniz, bu aşk.
yazdığım yazıları görseydiniz beni çok iyi anlardınız ve büyük bir ihtimalle sizde aşık olduğumu düşünürdünüz. aramamak için sarhoş olmadığım geceleri görseydiniz hayran kalırnız belki de.
ama yok.
yok sözlük. çok üzgünüm.
yalnızlığı aşk sanıyoruz. başka bir şey değil. "iyi de ben yalnız değilim ki" diyeceksin. hayır, yalnızsın. amcığın birine sapladıysan kendini bal gibi yalnızsın. yanında seni mutlu edecek kimse yok.
o senin kemiklerini siken aşk acısı; daha iyisini bu-la-na ka-dar!
ve daha sonra, senin utandığın bir insan haline gelecek. "ben bunu mu sevmişim" diyeceksin. sadece arkandan prim yapmasına izin verdiğin için kendinden nefret ettiğin anlar olacak.
daha iyisi gelecek.
o da seni, öyle çok sevecek.
aşk bu işte abi.
aşk, iki kişiliktir.
ötesi yok.
bir elmanın diğer yarısı, bir puzzle'ın diğer parçası. eğer zaten gittiyse o diğer yarı, kaybolduysa o parça, siktir et. 7 milyar arasında o boşluğu dolduracak birisi elbet karşına çıkacak.
sen yeter ki kendini saçma sapan birisi için üzme!