platonik olunan kişiyle msn de yazışmak

entry111 galeri
    94.
  1. mujdeci:
    selam naz nasılsın?

    """naz yazıyor"""

    ***

    yarım saat kadar süren bekleyişimin ardından cevap geldi. selamımı bu kadar geç almış olsa da beni mutlu etmişti bu karşılık. beni sevmediğini biliyordum ama beni önemsemediği ihtimali bile o geceyi uykusuz geçirmeme yetecek bir sebepti. buna karşın her platonik aşık gibi yaşadığım her şeyi kendime eğip bükebilme yeteneğim bu paranoyak sarmalımı güçlendiriyordu. eğer geç yazdıysa kesinlikle önemsiz ama bana sıkıntı veren bir sebebi olmalıydı, takmadım.

    üniversiteyi bitirdiğim yazdı. naz ile köprüden önceki son çıkışı kaçırmış bir arkadaşlık yürütüyorduk. tanıştıktan sonraki ilk aylarda ona olan hislerimi açmam gerekirken ben gizem taktiğimin içinde kendimi kaybettim. beraber yürüyor, kahve içiyor, hayatı tartışıyorduk.. gizem örtümle onu merkalandırıp kendime çekmek yerine benden sıkılmasını izleyerek tükenmiştim. psikopatça gelecek ama sanırım aşk tamamen bir savaştı. ve ben kaybediyordum..

    naz:
    selam nasılsın?

    mujdeci:(bir süre sonra) he geldin mi? ben de fragmanlara bakıyordum güzel film var mı diye (yalanını sikiyim hiç ayırdın mı gözünü pencereden). iyi ya ne olsun. epeydir görüşmüyoruz bi sorayım dedim..

    naz:
    ya sorma bitirme teziyle uğraşıyorum, iki makale var ve biri ingilizce.. hiç vaktim olmuyor.

    eğer bir kız, bir erkeğe hiç vaktim yok diyorsa hiç vakti yoktur.. yani o erkeğe ayıracak vakti yoktur. hiç zorlamadan, gücenmeden hayatından çıkmak gerekir. hayatında kalmaya devam etmeniz onun için sadece ince uçlu ego şarj aleti olmayı göze almanız demektir.

    mujdeci:
    istersen ingilizce olanı sana çevirebilirim *

    naz:
    sahimi? yapar mısın böyle bi güzellik? ayy çok mutluyum =)

    mujdeci:
    yaparım tabi canım ne güne duruyoruz. sen gönder akşam başlarım ben. zaten canım sıkılıyordu.

    naz:
    tamam canım gönderirim. ayy çok öpüyorum çok mutlu ettin beni. söz sana yemek yapıcam =)

    ***

    35 sayfalık bilimsel makaleyi 1 haftada çevirdim türkçeye. arada mesaj atıyor cesaretlendiriyordu. bu da beni bir anda ingiliz dili ve edebiyatı uzmanı yapmaya yetecek jet yakıtı demekti. anne sütünün çocuk sağlığı üzerindeki etkilerini anlatan bilimsel bir makaleye benim de işime yarar gözüyle bakmaya çalışıyordum. sonuçta hepimiz memeli canlılardık.

    ***

    sonunda makaleyi teslim etmek için buluştuk naz'la. tavırlarında farklı bir sevecenlik ve merak sezdiğimden gizem pelerinimi takmıştım. sürekli sorular soruyordu ve köprüden önceki son çıkış zamanlarımızı anımsatıyordu bu doğal afet kadar yıkıcı kadın. güzelliğinin dillere destan olması onu bir parça yalnız bırakırdı. erkekler ona yaklaşmak için kendilerinde olandan fazla güvene ihtiyaç duyuyorlardı hep. bu yüzden neredeyse onunla sözde cesurca konuşabilen tek erkek bendim. ama bu gücün güzellik karşısındaki yenilgisinin şahit olduğum ilk örneğiydi yalnızca.

    + geçenlerde facebook profilinde şiirler gördüm. sen mi yazıyorsun onları?
    - evet naz. kelimelerle oynamayı seviyorum bilirsin.
    + hımmm. kimin için yazıyorsun bu kadar güçlü cümleleri? var mı özel biri?

    ""içses: ulan söylesem mi senin için hep. hep seni anlatıyorum gizli gizli desem mi? yok lan yavşama hemen. zaten şiiri kim sever de ona artistlik yapıcaksın. hooop gizem pelerini..""

    - aslında biliyor musun, şiir yetim bir sesleniştir. en güzelleri ölenlerin ardından yazılır hep. şair daima birini över, hep birini ilmek ilmek işler; sonra çıkıp başkaları beğenir bu sanatı.
    sanatçı sevgilisine sesini duyurmak için öyle yüksek bağırır ki en sonunda sevgili'den başka herkes duyar..

    ""içses: vaay kanka.. koydun çocuğu oğluum. lafa gel hele deskartes çükünü yesin!?! lan? ne dedim lan ben? hassiktir hassiktir!"

    - karmaşık oldu sanırım di mi naz?

    + aslında ben çok beğenmiştim şiirleri. neyse umarım bir gün sesini duyar o tanrıçan. neyse artık bana müsade...

    bana da müsade ey tanrıça bana da müsade..

    özet: anne sütü çok yarayışlı.

    edit: arkadaşlar, çok tatlısınız ama olayın üzerinden 5 yıl geçti. mesajlarınızla bana verdiğiniz destek için platonik ozanlar derneği sizi unutmayacaktır eminim.
    65 ...